Menu

Browsing "Older Posts"

Bebeklerde Gaz Sancısı ve Doğal Tedavisi

Bebeklerde gaz sancısı,Mide ve bağırsak sistemleri tam olarak gelişmemiş olan 0-3 ay arası bebeklerde en çok görülen gaz sancıları nedendir ve bebeğimize nasıl yardımcı oluruz konusuna ele alacağım.

Bebeklerde Gaz Sancısı ve Doğal Tedavisi
Yetişkinlerde bulunan sindirime yardımcı olan birçok enzim bebeklerde henüz tam anlamıyla işlev görmediğinden bebeklerde emzirmeden sonra ve özellikle hazır mama tüketiliyorsa mamadan sonra midede meydana gelen kasılma şeklinde belirti veren ağrılarla gaz sancıları meydana gelir.

Genellikle erkek bebeklerde görülme sıklığı kızlara göre daha fazla olmakla birlikte gaz sancıları hafif veya şiddetli olarak birçok bebeğin karşılaştığı bir sorundur.

Gaz Sancısı ve Belirtileri;


Bebeğe hazır mama verilirken veya bebek emzirilirken,bebek emmek ister ama kısa bir süre sonra ağlamaya başlar.Bebeğin huzursuzluğunu her halinden anlayabilirsiniz.

Eğer bebekler ayaklarını karınlarına çekerek ağlıyorsa,bebeğiniz özellikle besin aldıktan sonra bu belirtileri veriyor ve sakinleşmiyorsa bunun gaz sancısı olma ihtimali yüksektir,ayrıca gazı olan bebeklerin karınları sert ve şiş görünür.

Gaz Sancısı  İçin Alınacak Önlemler;


- Anne sütü bebeklerin mide bağırsak sistemine son derece uygun olup kolay sindirilebilir. Bebekler mümkün olduğu sürece anne sütü ile beslenmelidir.

- Bebek mama içiyorsa bebeğe dinlendirerek biberondan mama verilmelidir. Emziren anneler emme aralarında ve emmeden sonra bebeğin gazını çıkarmalıdır.

-Emziren annelerin özellikle ilk iki ay içerisinde gaz yapan yiyeceklerden uzak durmaları yada deneyerek tüketmeleri gerekir.

Örneğin; Turp,soğan,sarımsak,brokoli,karnı bahar, kuru yada yeşil fasulye gibi yiyecekler gaza yol açabilecek yiyeceklerdir dikkat edilmelidir veya az tüketilmelidir.

-Bebeğin karnını saat yönünde zeytin yağıyla ovmak da gaz sancılarını azaltan bir tekniktir. Bebeklerin üşümemelerine özen gösterilmelidir.

-Emziren anneler emzirme aralığını en az iki saat olarak ayarlamalıdır, aksi takdirde saat başı emen bebeklerde sindirilen ve sindirilmemiş süt karışarak gaz yapabilir.

-İster anne sütü emsin isterse mama bebeklere ara sıra rezene çayı verilmesi gaz problemlerini aza indirger.

Fakat çayların toz şeklinde olan ve asla şeker içermeyeni tercih edilmelidir.Çayın şekersiz verilmesi bebeklerin diş sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Bebeklerde Gaz Sancısı ve Doğal Tedavisi

Gaz sancısı olan bebeklerin huysuzluğu sizi paniklendirmemelidir,sakin olmaya çalışın ve uygulayabileceğiniz yöntemleri sıra ile deneyin.

Gaz problemi evde uyguladığınız yöntemlerle yardım edemeyeceğiniz kadar şiddetli ise doktorunuza başvurarak uygun görülen bir ilaç alınabilir.

Şunu unutmamak gerekir ki doğal yöntemler ilaçlardan her zaman için daha etkili ve kalıcıdır.


Sıcak Havada Hastalıklara Dikkat

Sıcak Havada Hastalıklara Dikkat

Yaz en sıcak ayları olan Temmuz ve Ağustos aylarında öğlen sıcaklarının en yüksek dereceye çıktığı saatler olan 11;00-15;00 saatleri arasında 40 yaş ve üzerindeki yetişkinler bu aylardaki belirtilen saatlerde mutlaka dışarıya çıkmamalıdırlar.

Eğer çıkmak gerekiyorsa mutlak soğuk su ve beyaz bir şemsiye yanlarına almalıdırlar.Yapılan yanlışların başında şemsiye olarak kuyu renk,siyah şemsiye ile dışarı çıkmaktır.Kuyu renkler güneş ışığını direk çeker ve şemsiyenin içinde kalp krizi geçirme riski artar.Yaz aylarında gelen aşırı sıcaklar, sağlık problemlerine sebep oluyor.

Ayrıca araştırmalar göstermiştir ki yaz aylarında trafik kazalarda belirgin bir yükselme meydana gelmiştir,aşırı sıcaklar ve depresyona dikkat edilmelidir.

Yapılan araştırmalara göre, güneş ışığında uzun süre duran kişilerde sürekli uyuma isteği, aşırı gerginlik,düşünme güçlüğü gibi durumlar görülmüştür.Tansiyon ve kalp hastalarının çok dikkatli olmalıdır,çözüm için şunlara dikkat etmek gerekir.

Sıcak Havada Hastalıklara Dikkat

a. Meyve ve sebze ağırlıklı beslenilmeli
b. Kızartma ve kavurma gibi yağlı yiyecekler tüketmemek
c. Alkol ve çay,kahve gibi kafeinli içeceklerden uzak durmak
d. Bol su tüketimi (En az 1.5 Lt)
e. Sık sık duş alınmalı veya yüz yıkanmalı

Sıcak Havada Hastalıklara Dikkat

Sıklıkla görülen en yaygın yaz sıcağı hastalıkları

Diyabet hastalarını seviyor,Migren ataklarını tetikliyor,Güneş yanıkları,Güneş çarpması,Güneş lekeleri,Yaz gribi,İdrar rengini kontrol edin,
Cilt kanserine dikkat,İsilik,Klima hastalığı,Gıda zehirlenmesi,Isırıklar ve kaşıntılar,Yaz depresyonu,Göz hastalıkları,Yaz enfeksiyonları,Kalp krizi riski artıyor görülmüş,

Yukarıda belirtilen hastalıklar yaz aylarında sıklıkla gözlenen sorunlar olup özellikle sıcak yaz günlerinde günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyen durumlardır. Yaz hastalıklarına karşı gereken önlemleri alarak yaz aylarını daha keyifli geçirebilirsiniz.

Çocukları İshalden Koruma

Çocuklarda sıklıkla görülen ishali ebeveyinlerin dikkat edeceği iyi bir beslenme proğramı ve hijiyenle engellenebilir.

Çocuklarda görülen ishalde vücuttaki su kaybının yetişkinlere göre çok hızlı olduğu için,çocuklarda ishal enfeksiyonuna bağlı ölüm oranları oldukça yüksektir.

Çocukları İshalden Koruma
Okul çağındaki çocukların beslenme çantalarında eksik edilmemesi gereken yoğurt ve kefiri bol bol tüketmeleri sağlanmalıdır.

Gelişmekte olan ülkelerde çocuklarda yılda 1,5 milyar ishal atağı görülür ve malesef bunlardan 4 milyonu ölümle sonuçlanır.

Enfeksiyon ishalin en önemli nedenidir ayrıca besinsel etkenlerde ishalin nedenlerinin başında gelir.

İshal ençok okul çocuklarında görülen bir enfeksiyondur ve çok bulaşıcıdır.Mikrobik olanlar hem dışkı hemde solunum yolu ile bulaşır. 

Bakteriyel olanlar ise dışkı yoluyla,tuvalet sonrası temizlik iyi yapılmazsa el yolu ile bulaşır.Ayrıca sudan bulaşan ishal türleride vardır.

Okullarda ishal salgınını önlemek için viral ishali olanları eve göndermek,diğerlerini ise genel hijiyen kontrollerine uymak gerekir.

Çocuklarda İshal Tedavisi Nasıl Olmlıdır

İshalde kullanılacak en önemli tedavi yoğurt ve kefir tüketimini artırmak ve muz,şeftali,yağsız pilav-makarna,patetes tüketimini artırmaktır.İshalde çocuğun durumu çok önemlidr,çocuğun durumuna göre tedavi uygulamak gerekir.

Çocuktaki ishal Bakteriyel bir enfeksiyon ise antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.

Viral ise destek tedavisi yeterli olacaktır.Eğer vucutta su ve tuz kaybı varsa ve kusuyorsa hastanede damardan sıvı verilmelidir.

Yok eğer vucutta su ve tuz kaybı var fakat ağızdan besin alımı iyi ise evde 1 litre kaynatılmış soğutulmuş suyun içerisine 1çorba kaşığı şeker,1çay kaşığı tuz,1 çay kaşığı karbonat konularak hazırlanan karışım çocuğa içirilmelidir.

Çocuğun Normal Dışkısı Nasıl Olmalı

Çocuklarda normal dışkının sıklığı ve kıvamı,çocuğunuzun yaşına göre değişiklik gösterir.Küçük yaştaki bebeklerin günde 4-10 kez cıvık-yumuşak kıvamlı dışkılaması normaldir (anne sütü alan bebekler, mama ile beslenenlere göre daha sık dışkılayabilir). 

İlk 3 ayda, bazı bebekler günde 2 veya daha fazla dışkılarken, diğerleri haftada bir yumuşak kıvamlı dışkılar. İki yaşına geldiğinde çoğu çocuğun günde en az bir kez yumuşak fakat katı kıvamlı dışkılaması olmaktadır. 

Daha büyük çocuklarda ise bağırsak alışkanlığı her çocuğa göre farklı olabilir; bazıları her yemek sonrası, bazıları ise günaşırı tuvalete gidebilir. Dışkının kıvamı ve rengi de yaşa göre değişiklik göstermektedir. Özellikle anne sütü alan küçük bebeklerin dışkısı sarı, yeşil veya kahverengi olabilir, tanecikler içerebilir.

Çocuğumun İshal Olduğunu Nasıl Anlarım

İshal, çocuğunuzun cıvık veya sulu dışkılaması, veya her zamankinden daha sık dışkılaması olarak tanımlanır. Bebeklerde normal dışkılama sıklığının iki katına çıkması, daha büyük çocuklarda ise üç veya daha fazla sulu dışkılama olarak tanımlanır. 

Tüm çocukların dışkı kıvamı ve rengi beslenme ile ilişkili olmakla birlikte, sulu ve sümüksü dışkılara dikkat edilmeli, kan içeren veya siyah- katran rengi dışkılamalarda mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Çocukları İshalden Koruma

İshalde Hangi Durumda Doktora Gidilmelidir

İshal her yaş gurubundaki çocuklarda farklılık göstermektedir.Eğer ağaşıda sayacağım madelerden bir kaçı çocukta görülürse mutlaka doktora başvurulmalıdır.
  • Kusma görülürse
  • Günde 6’dan fazla sulu dışkı varsa
  • Ağızdan besleme çok az ise
  • Halsizlik ve başdönmesi gibi belirtiler varsa mutlaka hastaneye başvurulmalıdır.

Zeytinyağlı Pırasa Yemeği Nasıl Yapılır

Zeytinyağlı Pırasa Yemeği Nasıl Yapılır

Çocukları gelişimine oldukça faydalı bir yiyecek olan Zeytinyağlı Pırasa Yemeği içerdiği besin değerleri açısından çocuk gelişimine faydalı olur ve yetişkinlerde ise bağırsak sorunu olanlara içerdiği lifli besinler ile çözüm olabilir.


Malzemeler 
4 kişilik
Pişirme süresi:30-40 dakikadır.
1/2 kg pırasa
1/2 su bardağı zeytinyağı
1 küçük baş soğan (kıyılmış)
2 havuç (soyulmuş,küp küp doğranmış)
4 diş sarımsak (ayıklanmış küçük küçük doğranmış)
2 su bardağı su
1 çay kaşığı kırmızı biber
1 çay kaşığı toz şeker
1/4 su bardağı pirinç
1 çay kaşığı tuz
1/2 limon suyu

Yapılışı
Pırasa yıkanıp ayıklandıktan sonra,pırasalar 2'şer cm genişliğinde kesildikten sonra tekrardan yıkanarak süzgece bırakılır.

Kullanılacak tencereye yağ dökülür hafiften kızarmış yağa kıyılmış soğan ve sarımsaklar dökülerek kavrulur.
Soğan ve sarımsağın kavurma işlemi bittikten sonra havuçları ilave edilir ve oluşan karışım karıştırılır.

Arkasından pırasalar ilave edilerek karıştırılır ve su,tuz,biber ilave edilir bir iki kaynayınca pirinçler karışıma eklenir ve tencerenin kapağı kapatılır.Pırasalar yumuşayıncaya kadar pişirme işlemi devam edilir.

Pırasalar yumuşadıktan sonra limon suyu ilave edilerek beş dakika daha pişirilir.Pişirme işlemi bittikten sonra tencerede Zeytinyağlı Pırasa Yemeği soğumaya bırakılır.

Tabakta Servisi
Soğumuş zeytinyağlı pırasa yemeğinin bir porsiyonu yemek tabağına alınır,üzerine limon suyu dökülerek servis yapılır.


Zeytinyağlı Pırasa Yemeği Nasıl Yapılır



Bebeklerin Burnu Neden Tıkanır ve Tedavisi

Bebeklerde Burun Tıkanıklığı ve Solunum Yolu Enfeksiyonları

Bebekler solunum yolu enfesksiyonlarına kolay yakalanabilir bunun nedeni henüz bağışıklık sisteminin olgunlaşmamış olmasındandır,alarjik nedenler,doğumsal sebepler veya ortamın kuru olması bebekte burun tıkanıklığı sorunlarna yol açabilir.Buda bebeklerin burun tıkanmasına neden olur.

Bebeklerin Burnu Neden Tıkanır ve Tedavisi
S
olunumunun büyük çoğunluğunu burundan yapan bebekler burun tıkanıklığı zaman çeşitli tepkiler verir çünkü henüz ağızdan da nefes alabileceğini bilmiyordur.Oluşan bu sorun bebeğe ciddi anlamda  sıkıntı verir.

Bebek gelişimine büyük engel teşkil eden burun tıkanıklığı,bebeğin beslenmesinede etkieder.Beslenme sırasında burnu tıkalı olan bebek nefes alamadığı için beslenmeden vazgeçer.

Bebeklerde burun tıkanıklığı, ebeveyn için çoğu zaman iştahsız ve huysuz bir bebek ve uykusuz geçen geceler demektir.Kış mevsimi olan Aralık,Ocak,Şubat  aylarında giderek artan bu sıkıntı,bazen çocuklarda akciğer fonksiyonlarının bozulmasın da neden olmaktadır.

Böyle bir durumda yeterince beslenemeyen çocuk daha huzursuz ve huysuz olur.

Burnu tıkanıklığı nedeniyle yeterince uyuyamayan bebek vücud direnci çok düşer.

Hem beslenme hem de uyku problemi bebeğin gelişmini olumsuz etkiler.

Ayrıca gün boyu huzursuz olacağı için çevreye olan ilgisi azalır.Bu da zihinsel ve duygusal gelişiminide olumsuz etkiler.

Bebeğin ağızdan nefes alması soğuk,kirli ve kuru havanın ciğerlere gitmesine neden olur bu durum öksürüğe neden olur. 

Burun tıkanıklığı bebek ve çocuklarda solunum yolu enfesyonlarının  daha sık görülmesine neden olur.

Uzayan bu sorun orta kulak iltihabı,alt solunum yolu enfeksiyonları,sinüzit gibi hastalıkların riskini artırmakta, büyüme ve glişmeyi kötü yönde etkilemektedir.

Bebeklerin burnu tıkanıklığı tedavisi

Bebeğinizin burnu tıkandığında doktorunuzun belirlediği sıklıkta  serum fizyolojik okyanus suyu tedavisi uygulamanız gerekiyor.

Dünyada ve ülkemizde 0-2 yaş bebekler için kimyasal içerikli burun açıcı ilaçların kullanımı önerilmiyor.

Kullandığınız serumun ardından burunda biriken mukozayı atmanız gerekiyor.

Bunun için eczanelerde ve bebek bakım ürünlerinin satıldığı mağazalarda aspiratörler satılıyor.

Bebekler bazen bu işlemler sırasında huysuzlanırlar.Bu aslında nefes alamamalarını verdiği bir huysuzluktur.

Bu nedenle serum damlatılırken başka birinden yardım almanızda fayda vardır.

Yardım alacağınız kişi bebeğin kafasını tutarken (hafif geri yatırarak) sizde damlayı damlatabilirsiniz. 

Bebeğin bulunduğu odanın havadar olması gerekmektedir.

Nem seviyesinin %40 olması  burun tıkanıklığını önemli ölçüde engelleyecektir.

Uyuduğu çevreyi mümkün olduğu kadar  tüy, toz gibi maddelerden arındırın. 

Özellikle kuş tüyü yastık, tüylü hayvan ve kürklü hediyeleri bebeğinizin yanından uzak tutun.

Suyun Vücudumuz Üzerindeki Etkileri

Suyun Vücudumuz Üzerindeki Etkileri

Suyun Vücudumuz Üzerindeki Etkileri 

Gelişmiş bazı ülkeler vatandaşlarında yoğun olarak görülen bazı hastalıkları sulara kattıkları çeşitli ilaçlarla gidermeye çalışmaktadırlar,oysaki yapılan bu çalışmalar iyi sonuçlar vermeyip insanlar üzerinde kalıcı hastalıklara neden olmaktadır.

Bundan dolayıdır ki doğada bulunan doğal mineralli ve pH değeri yüksek sular çok değerlidir.

Kalsiyum çocuklar,gençler ve yaşlıların en çok ihtiyaç duyduğu minerallerden dir doğal mineralli sularda oldukça yoğun olarak bulunan kalsiyumun kemik sağlığı için çok önemlidir,ayrıca kalsiyumun;diş sağlığında,kalp sağlığında ve kanın pıhtılaşma özelliği kazanmasında da oldukça önemlidir.

pH değeri yüksek doğal mineralli sularda bulunan diğer bir mineral olan magnezyumun ise kemik,kalp ve damar sağlığı ile enerji üretiminde etkilidir.

Kadınlar özellikle menopoz sonrası osteoporoz korunmasında yeterli kalsiyuma ihtiyaç duyarlar.Yeterli kalsiyum ve magnezyum alımının çocuklarda kemik ve kas gelişiminde önemli rol oynar.

Özellikle diş çürüklerinin önlenmesinde büyük önem taşıyan florür mineralli sularda sık bulunan minerallerdendir.

Minerallerin ve pH’ın vücudumuzda oldukça etkin bir rolü vardır.Bağışıklık sistemi fonksiyonlarında ve antioksidan fonksiyonlarda rol oynayan bazı mineraller pH değeri yüksek sularda bulunmaktadır.

Doğal mineralli suların en önemli özelliklerinden biri de organik kirliliğe maruz kalmamış olmaları ve mikrobiyolojik yönden temiz olmalarıdır.Sağlıklı bir beden için doğal mineralli ve pH değeri yüksek su tüketilmesi gereklidir.

su,su özelliği,su sağlık,su kilo verme,su diyet,su içme,su içme kültürü,sağlık önerileri,

Doğal mineralli ve pH değeri yüksek sular içerisinde bulunan mineraller ile diğer sulara göre mide bağırsak sisteminden daha etkin emilirler ve vücuda yararlı olurlar.

Günlük gereksinimimiz için içtiğimiz su,içerisindeki minerallerle daha sağlıklıdır.Su alırken pH değerine,doğal mineralli olmasına ve içerdiği mineral düzeylerine dikkat edilmelidir.

Kaysi ve Vişne Reçeli Nasil Yapilir

kaysı reçeli nasıl yapılır, reçel nasıl yapılır, reçel çeşitleri, vişne reçeli nasıl yapılır,

Vişne Reçeli Nasıl Yapılır? 

Vişne reçeli , 1 kg vişne için damak tadınıza göre 1-1,5 kg şeker en sonda yarım limon ilavesi yapılır.
Vişneleri ayıkladıktan sonra yavaşça zedelemeden tencereye alıyoruz.

Vişneleri örtecek kadar şekerle kaplıyoruz.
Tencerenin kapağını kapatıyoruz ve 1 gece oda sıcaklığında bekletiyoruz.

10 dakika yüksek ateşte, kıvamı gelene kadar da orta ateşte 5 dakika pişiriyoruz.

Vişne reçelimiz hazır.. Kapalı kavonaza koyup soğumasını bekliyoruz.

Kayısı Reçeli Nasıl Yapılır? 
Taze kayısı reçeli 1 kg kayısıya 1 kg şeker ilavesi ile yapılır. Arzu edilirse badem ve en son limon sıkılarak işlem tamamlanır.

Kayısılar önce tencereye yerleştirilir.
Daha sonra her tarafını kaplayacak şekilde şeker ilave edilir.
Ve kayısı reçelimizin kapağı kapatılır, oda sıcaklığında bir gece bekletilir. Böylece suyunu ve şekerini salmış olacaktır.

kaysı reçeli nasıl yapılır, reçel nasıl yapılır, reçel çeşitleri, vişne reçeli nasıl yapılır,

İlk 10 dakika yüksek ateşte daha sonra kıvamı gelene kadar orta ateşte pişirilme işlem ile devam edilir.

Ve limon ilave edilip 2-3 dakika daha beklenilir. (Limon ilavesinden sonra çok az aynı yöne olacak şekilde karıştırılır)
Son olarak reçel kavonaza aktarılır, soğumaya bırakılır.

ÇOCUKLARDA TUVALET EĞİTİMİ

Çocukların anne ve baba için en zor dönemi 0-3 yaş dönemidir.Bu dönemde yeme problemler,uyku sorunları ve tuvalet eğitimi oldukça meşakatli ve zordur.

Bu üç temada anne tutularının çocuk üzerindeki temel alışkanlıkları ve hatta kişiliği üzerinde etkilidir.Bu üç madde içinde en önemlisi çocuklarda tuvalet eğitimidir.

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Yapılan birçok araştırma tuvalet eğitimi sırasında baskıcı,zorlayıcı,kısıtlayıcı davaranan annelerin çocuklarının ergenlik dönemine isyankar,hırçın olduğunu göstermektedir.

Çocuklarda tuvalet eğitimi verilirken çocuk için daha rahat  bir ortam sağlanmasına dikkat edilmelidir. Tuvalet eğitimine ne zaman başlayacağınız çok önemlidir. Bununla birlikte en uygun zamanlar 24-30 ay arasıdır.

Çocuğun zihinsel gelişimi normal ise bir ila 5 ay süre içinde tuvalet eğitimi verilebilir,18 ay öncesi ile 36 ay sonrası başlanılan tuvalet eğitimi çocuklarak fiziksel ve zihinsel sorunlara neden olur.

Klinik kabızlık,idrarını tutma,gece altını ıslatma, duygusal sorunlar ortaya çıkabilir.

Anne ve çocuğun kendini hazır hisettiği bir dönemde tuvalet eğitimine başlanmalıdır. Artık büyüdün bezlere ihtiyacın kalmadı diyerek ihtiyacın nasıl giderileceği çocuğa anlatılmalıdır.  

Çocukları tuvalet eğitimine motive etmek için satılan sevimli klozetlerden alınarak çocuk duruma motive edilmelidir.

Bez bir daha bağlanmamak üzere çıkarılmalıdır. Aksi taktirde öğrenme süreci uzar. Kaslarını tuttuğunda ve bıraktığında neler olduğunu anlayabilmesi için kirlenmelidir.  

Çocuğun 2-3 saate bir klozete  5 dakika oturması sağlanır. Çocuk beklerken yanında beklenmelidir. Bu çocuğun yeni durumuna alışmasını kolaylaştırır.

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi


İlk haftada çocuğun sık sık altına kaçırması normaldir.Öğrenme sürecini hızlandırmak için annenin aceleci ,baskıcı, korkutucu davranmaması gerekmektedir. 

Bu durum anne ve çocuk arasındaki iletişimi zedeleyeceği gibi çocuğun kişilik gelişiminde etkiler. Annenin anlayışlı ve sabırlı olması gerekmektedir. 

Gündüz ve gece tuvalet eğitimi aynı anda verilmelidir.Bu şekilde çocuk tuvalet eğitimi alışkanlığını kazanır.

Tuvalet alışkanlığını kazanan bir çocuğun belli bir süre sonra yeniden altını ıslatması genellikle psikolojik etkenlerdir.

Çocukların tuvalet eğitiminde en önemli olan kaygı,korku,kıskanlıçlık gibi yaşantılar alt ıslatmaya neden olabilmektedir.Tıbbı bir neden söz konusu değil ise,ebebeylerin çocuk için profesyonel  yardım alması gerekmektedir.   


Sevgi ve İlgi İle Yetişmiş Çocukları Teknoloji Bağımlılığından Kurtarma

aile sağlığı, çocuk eğitimi, çocuk piskolojisi, çocuk sağlığı, çocuk sevgi,

Anne baba için dünyadaki tek gerçeği olan çocukları,çağımızın kapital düzeninden ve çağımızın vebası olan bilişim teknolojilerinden koruması gerekir.

Umut ektiğimiz yeşermesini beklediğimiz bu fidanları kapital dünyanın şifreli yayınlarında korumak kollamak için bu yazıyı oluşturduk.

Teklonojinin çok hızlı ilerlediği,çalışan anne sayısının her geçen gün arttığı, çocuktan fazla teklonojik ayıtlarla vakit geçiren annelerin ve babaların çocuklarında sevgi yoksunluğu sendromu görülüyor.

Evet şaşırmayın 20 yıl öncesine kadar 15000 kişide 1 kişide görülen bu hastalık, günümüzde 200 çocuklatan 1 'in görülür hale gelmiş durumdadır.

Sevgi Yoksunluğu Sendromu Nedir? 

Göz teması kuramama,konuşma problemi gibi belirtileri otizmle benzerlik gösteren ama otizmde varolan ritmik hareketler,salanma gibi tipik hareketlerin bulunmadığı,çocuğun konuşma problemi,göz teması kuramamasının dışında dokunmaktan ve dokunulmaktan hoşlanmıyor,toplumsal çevre ile ilişkilerinde zorluklar yaşanmaktadır.

Erken teshiste çocuk 6 ay ile 1 yıl süren eğitim ile tedavi edilerek normala dönebiliyor,erken tedavi  olmaması halinde hastalık otizme doğru bir süreç seyredebiliyor.

Her Anne ve Baba çocuklarını sağlıklı ortamlarda büyütmek ister.Teknolojik bir çağda  çocuklarına  daha iyi bir gelecek vermek için çalışan ebebeyler unutmamalıdır ki sağlıklı bir çocuk sevgiyle büyüyen çocuktur.

Çocuk ilk sevgi titreşimlerini anne karnında alır,dokunma,hissetme anne karnında başlar, dünyaya gelen çocuk ilk bir ay sadece annenin ağız çizgisini farkeder,3 ay içerisinde de annenin  yüzünün tamamını görmeyi başarır.

Doğduğundan beri anne ile yoğun temas halinde olan bebekler annenin yüz ifadeleri ve ruh halinden etkileniyor.

Annenin  yüz ifadesi, dokunuşu, göz teması  çocukta  mutluluk hormonu salgılanmasına neden oluyor.

Çocuklar mümkün olduğunca tek başına televizyon karşısında bırakılmamalılar.Okul öncesi çocuklar televizyona daha fazla düşkün oluyor,bunun nedeni tlelevizyonun  sesi ve canlı görüntülerin geçmesidir.

Çocuklar her ne kadar televizyonu seyrederken mutlu olsada,anne babanın ekranda çıkan her şeyi,aile düzenine ve çocuğun yararına göre yorumlaması gerekir.

Çünkü çocuklar televizyon karşısında savunmasızlar; bazı şeyleri anlamakta algılamakta ve yerli yerine oturtmakta zorlanabilirler.

Televizyon karşısında büyüyen çocuk başkalarının doğrularıyla büyür.Bu da çocuğu kaybetmeye ve karekterini olumsuz etkilemeye yeterlidir. 

Televizyonda ürperten bir şey gördüğünde çocuğun yanında anne ya da babası varsa çocuk daha az korkar anne babanın olayı yorumlamasıyla durumu daha iyi anlar.

Çocuklarımıza onları ne kadar çok sevdiğimizi hissettirmeyi unutmayalım.

Çocuk Yetiştirme Sabır İşidir

aile sağlığı, çocuk eğitimi, çocuk piskolojisi, çocuk sağlığı, çocuk sevgi,

Eren henüz altı yaşında küçük bir çocuk ana okulunu bitirmiş ve okula başlayacağının heyecanı ile yaşıyor. Babası ona okula başlamadan önce karne hediyesi olarak aldığı iki tekerlekli yanlardan minik tekerlek apartlarıyla sağlamlaştırılmış bisiklete binmeyi öğretiyor.

Eren gayretli ama  sürekli bisikletten düşüyor.Dengesini sağlayamıyordu.Babası ise durmadan olumsuz önergelerle " Eren,oğlum bu kadar da kötü sürülmez ki,önüne baksana, sağırmısın beni dinlemiyormusun,aklın nerde,aptal,dengede durmaya çalış " desede küçük Eren gayretle bisikleti sürmeye çalışıyordu.Küçük çocuk bu ağır ithamlar altında elinden geleni yapmaya çalışıyordu.

Aslında 6 yaşındaki küçük Eren babasından ne kadar beceriksiz,aptal, asla bisiklet kullanamayacak biri olduğuru öğreniyordu,babası hareketleriyle sözleriyle ona bunu hissettiriyordu.

Oysaki  Eren 'in bisikleti kullanabilmesi için babasının onun bunu başarabileceğine inanmasına ihtiyacı vardı.

Babanın bisiklet öğretmekte kullandığı bu yöntem,başka vesilelerle kullanılmaya devam edildiği aktirde,Eren beceriksiz,aptal biri olduğu sürekli hatırlatılır ve başladığı işi bitiremeyeceği düşüncesi çocukta oluştuğunda belki küçük Eren ileri dönemlerinde toplum içinde pasif,özgüveni eksik,konuşmada zorluk çeken,kendini başarısız,eksik hisseden  bir kişilikle büyüyecektir.

Eren 'e babası "sen bu işin üstesinden gelirsin,benim aslan parçası oğlumsun,ha gayret  az kaldı oğlum,çok iyi gidiyorsun yarın daha da güzel olacak ben sana güveniyorum" şeklinde yüreklendirseydi. 

Eren ileriki dönemlerde yeni şeyleri yapmaktan kormayacak,başabileceğine inanacak,sonuca varıncaya dek denemekten vazgeçmeyecekti,

İşte yapılan araştırmalar ve örneğimiz gösteriyor ki  çocuklarınızdan olumlu beklentileriniz olmasını istiyorsanız,öncelikle onları iyi motive etmek gerekiyor. 

Çocuklarını iyi motive eden anne ve babaların çocukları daha fazla başarma ,ilerme ve sonuca varmada arzulu oluyor.

Anne ve babaların yüreklendirme ve olumlu beklendi ifadelerine  özellikle ergenlik dönemindeki çocukların çok ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir.

ÇOCUKLARDA GÜNEŞ ÇARPMASI

Sıcak yaz günlerinden en çok etkilenenlerin çocuklar ve yaşlılar olduğunu  unutmamak gerekir, Yetişkinler sıcaklığa bağlı rahatsızlıkları daha kolay anlayabildikleri için etkilenme halinde yardım isteyebilecek durumda olurlar. Güneş çarpmasının çocuklarda sıklıkla sıcak hava dalgalarına ve güneşe maruz kalınması sonrası görülmektedir.

Çocuklarda Güneş Çarpması

Oysa çocuklar sürekli oyun ve hareket  halinde oldukları için sıcaktan etkilendiklerini farketmeyebilir, bu nedenle ebebeynlerin iyi bir gözlemci olması gerekmektedir. 

Güneş Çarpması Nasıl Oluşur

Güneş çarpması öğle güneşin dik vurduğu zamanlarda oluşmaktadır.Bu saatlerde beden ısısını dengeleyen vücut sisteminin bozulmasıyla gelişen güneş çarpması, daha çok çocuklarda,yaşlılarda ve kronik hastalıkları olanlarda görülmektedir.

Unutmamak gerekir ki rüzgarsız günlerde güneş çarpması riski artmaktadır.Özellikle güneş çarpması yaz aylarında 45 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ortaya çıkmaktadır.

Çocuklarda Güneş Çarpması Nasıl Oluşur

Çocuklarda  sıcaklık nedeniyle ortaya çıkan halsizlik, fenalık hissi, vücuttaki sıcaklık artış, nabızda hız artışı ile kendisini gösteren  sıcak çarpmasının meydana geldiği hallerde sıcak ortamdan uzaklaşılması gerekmektedir.  

Daha serin ve hava sirkülasyonunun olduğu bir yere geçilerek, yaşanan sıvı kaybının temini edilir, vücut ıslatılmış bezler yardımıyla serinletilmeye çalışılır.  

Çocukta yaşanan sıvı kaybına karşın bo bol sıvı tüketmesini sağlamanın yararı çok büyük olur. 

Çocuklarda güneş çarpması belirtileri, baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, terleyememe, yürümede bozukluk, ruhsal durum bozuklukları ve bilinç kaybıdır. 

Çocuklarda güneş çarpmasına karşı dikkat edilmesi gerekenler,çocukların cildi güneşe karşı hassa olduğu için,mutlaka güneş koruyucu sürmek gerekir. Güneş kremi seçerken çocuğa alerji yapmayacak özellikte olmasına dikkat edilmelidir. 

Çocuk güneşe çıkarmadan on onbeş dakika önce koruyucu krem sürülmelidir. Güneş kreminin koruma süresi en fazla üç dört saattir. Eğer çocuk yarım saatten fazla dışarı zaman geçirecekse güneş kreminin sık sık yenilenmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Çocukları güneş ve yüksek sıcaklığın zararlı etkilerinden korumak için,zorunlu olmadıkça güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalı,terletmeyen ince, açık renkli ve bol giysiler tercih edilmeli,mutlaka güneş gözlüğü, şapka ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyucular kullanılmalı,güneşe çıkmadan onbeş yirmi dakika önce güneş koruyucu kremler sürülmeli,en az 2-3 lt sıvı tüketilmeli,sindirimi kolay hafif yiyecekler tercih edilmeli,gün içinde ılık duş alınmalıdır.

Ayrıca çocuklara gölge kuralı öğretilmeli ve kendi gölgesinin kendi boyundan kısa olduğu saatlerde dışarıya çıkmasının uygun olmadığı öğretilmelidir.Dış ortam aktiviteleri sabah erken saatlerde veya güneş batımından sonra yapılmalıdır.


Besinlerle Baş Ağrısını Giderme

Besinlerle Baş Ağrısını Giderme

Sağlıklı Besinlerle Baş Ağrısına Son

Baş ağrısı motivasyonu düşüren, enerjinizi tüketen bir sorundur,sebebi ister tansiyon, istert stres olsun baş ağrısı motivasyonu düşüren,enerjinizi tüketen bir sorundur.Sürekli olarak tüketeceğiniz bazı besinler baş ağrısı ile savaşmakta çok yardımcı olur.Elbetteki baş ağrınızın nedenini bir uzman tarafından teşhis ettirip,bir de bu besinleri deneyebilirsiniz.

SU

Baş ağrısının en sık görülen nedenlerinden biri olan susuzlu.Günde 1,5-2 litre su tüketmek orta düzeyde bedensel harekete sahip yetişkin biri için yeterlidir. Eğer spor yapıyorsanız özellikle egzersiz sonrası kaybettiğiniz sıvıyı mutlaka yerine koymanız gerekir.

TAHIL

Her gün tüketilmesi gereken besinler listesinde de yer alan tahıl magnezyum açısından zengin bir gıdadır.Özellikle adet dönemindeki baş ağrılarına oldukça iyi gelen tahılı tüketmek yararlı olacaktır.Diğer magnezyum zengini besinler ise; deniz ürünleri, fındık, çekirdek,avokado ve yeşil yapraklılar.

SOMON

En önemli balık çeşidi olan ve aroması bol, yağlı bir balık olarak bilinen somon diğer balıklara nazaran omega-3 zenginliği ile de anılmakta. İçerdiği yararlı yağlar sayesinde baş ağrısı ile savaşmaktaçok başarılı. Somonu öğlen yemeğinize eklemeniz hem yemeğinizer tatkatacak hem de baş ağrınıza iyi gelecek. Omega-3 açısından zengin bir diğer şeyin keten tohumu olduğunu hatırlayalım.

ZEYTİN YAĞI

Zeytin yağı antioksidan özelliğe sahiptir,zeytin yağı aynı zamanda E vitamini içermekte.Metabolizmada sirkülasyon sağlayan ve hormonlardaki dengeye katkı sağlayan zeytin yağ hemen hemen her öğünde tüketilmeli.E vitamini içeren diğer besinler ise; fıstıklar, fıstık ezmeleri ve kabuklu yemişler.

Besinlerle Baş Ağrısını Giderme

ZENCEFİL

Zencefil baş ağrısı besinlerinin en güçlülerindendir çünkü anti inflamatuar özelliğe sahiptir.Baş ağrısı çektiğinizde veya kronik baş ağrınız varsa bir bardak zencefilli bitki çayı içmek çok şey değiştirebilir. Zencefil sadece miğde bulantısına iyi gelmez.



Neden Kilo Alıyor Veremiyorum

diyet yapma, doğal kilo verme, doğal zayıflama, kilo nasıl alınmaz, kilo nasıl verilir, kilo verme, nasıl zayıf olunur,

Diyet yaparak fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Ancak, bilinçsizce  yapılan diyet programlarıyla birlikte diyet süresinin bitiminden sonra size bu kilolarınız fazla olarak dönebilir.

Öncelikle diyet yapmanın aç kalmadan zayıflamak olduğu bilincine kendinizi inandırmalısınız. Ruhsal olarak zayıflamaya kendinizi hazır hissetmelisiniz.

 Bir çok zayıflama haplarıyla birlikte yağlarınızı eritebilir. Kısa zamanda hızlı kilo kaybı yaşayabilirsiniz. 

Peki ? Bu hapları ömrünüzün sonuna kadar kullanmak hem ekonomik yönden hem sağlık açısından sizce ne kadar doğru.

O halde doğal yollardan zayıflama yöntemlerini tercih etmelisiniz. Doğal yollardan zayıflama yöntemi şunlardır. 

Zayıflamanın ilk kuralı hareketli yaşam stilidir, ikinci kuralı ise yediklerinize dikkat ederek doğru beslenmelisiniz

Çabuk ve hızlı yemek:Çabuk ve hızlı yemek yemek kilo almanıza neden olur bu nedenle yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmak,bunun nedeni beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına geliyor.

Böylece doyduğunuzu anlamanızla,yemeye son vermeniz arasındaki zaman kısalıyor.

Bilgisayar ve Teknolojik cihazların kullanımı:Doğal zayıflamaya en büyük etken hareketsiz yaşamdır.

Facebook,twitter gibi sosyal medya siteleri olmadan önce arkadaşlarla görüşmek için onların yanlarına gitmek gerekirdi bu gitme yaya veya araba ile olabilirdi bu iki yöntemde bizlerin hareket etmesini sağlıyordu oysa şimdi bunlar gibi sosyal paylaşım siteleri yüzünden insanlar artık evden çıkmaz olunca da hareket yerine oturmayı seçiyoruz.

Suni Tatlandırıcılar:Diyet yapanlar kilo almamak için sürekli şeker yerine suni tatlandırıcı kullanıyorlar.

Oysa ki yapılan araştırmalar suni tatlandırıcıların alınan doğal kalori konusunda vücudu kandırdığını ve bu nedenle de daha fazla şeker kullanma isteğini ortaya çıkardığını gösteriyor.

Bir yönden bu suni tatlandırıcılar bağımlılık yapıyor.

Organik Sebze ve Meyveler:Meyve ve sebzeler alındıktan sonra iyice yıkanmalı ve organik olarak yetiştirilmiş olanları seçmeli,hormonlu sebze ve meyvelerden uzak durmalı.

Düşük yağ oranlı yiyecekler:Düşük yağ oranlı yoğurt, süt ya da peynir tüketilmelidir.

Çağımızın vebası Stres:Beynimiz vücut enerjisinin azaldığını fark ederse açlık hissetmemize yol açan kimyasal maddeler salgılar.Bu kimyasal maddeler aynı zamanda duyguları da kontrol eder ve hemen yemek yemeye koşmamız için bizi dürtükler.

Düzenli uyuma alışkanlığı:Bilimsel araştırmalara göre geceleri beş saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla daha fazla kilo alırlar.

Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar.Bunun için her gün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

Taze sıkılmış meyve suları: Yüksek Früktoz seviyesi olan meyve suları iştah açar.Bu nedenle taze meyve suyu içmek ya da meyve yemek çok daha yararlıdır.Aynı zamanda tokluk hissi verdiğiiçin kilo almaya engel olur.

Tiroid hormonu :Sürekli üşüyorsanız,sürekli yorgun hissediyorsanız ve kilo almaya başladıysanız tiroidi hormonlarında tembelleşme olabilir.

Bunun önemi metabolizmanızın daha yavaş çalışmasına neden olur.Tabiki bunun sonucu olarak metabolizma yavaşladığı için kilo almaya meyilli bir vücudumuz olur.

Bunun için bir uzmana başvurun ve balık, fındık gibi yararlı besinler almaya dikkat etmelisiniz. 

SUDAN BAHANELERLE SU İÇMEK

sağlık önerileri, su, su diyet, su içme, su içme kültürü, su sağlık, su özelliği,

Sıcak yaz aylarının geldiği bu günlerde vücudumuzun tuz ve su dengesinin sağlanması için güneşe çıkmadan önce bol bol su içmemiz sağlığımız açısından oldukça önem arz etmektedir.Kendinizi buna alıştırmanız hata zorlamamız gerekir.

Sunun faydaları ve vücudumuza yararları hakkında ilk yazımız Su İçme Kültürünü Geliştirme ile ilgili yazımıza da bakmanızı öneririz.

Bebek,çocuk ve yaşlılar bu konuda daha dikkatli olmak zorunda.Suyun yanında ayran,maden suyu,doğal meyve sularını bu sıcak yaz aylarında çok miktarda içmeniz gereken içeceklerden dir.

Sıvı vücudumuzun temel ihtiyaç maddelerinden en öncelikli olanıdır.İnsanoğlu açlığa 3-4 hafta dayanabilir ancak susuzluğa dayanma suresi 3-4 günü geçemez.

Terlemenin bir sağlık işareti olduğunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.Vücudumuz tuz ve su miktarını ayarlamak için daima ter salgılar ve bu salgılma  biz uyurken bile devam eder.

Terlemezsek ölürüz;Hiç saşırmayın evet,yanlış okumadınız,bizi rahatsız eden, kokusundan rahatsız olduğumuz terleme olmaz ise ölürüz,özellikle yaz aylarında terleme olmadığı taktirde bir kaç gün içinde ölebiliriz.

Terleme ile vücut kendi hararetini  ayalarmakta,vücudumuz için gereksiz olan bir takım toksinler de terleme yolu ile dışarı atılmaktadır.

Suyu oturarak için : İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonunun farklı olduğunu biliyormuydunuz! Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse; içilen sıvı doğrudan on iki parmak bağırsağına geçer. 

Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında "Waldeyerin mide caddesi" denen bir oluk bulunmaktadır. İçilen sıvı gıdalar bu yolu takip ederek devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışına geçerek on iki parmak bağırsağına geçer.

İnsan sıvı gıdayı oturarak içtiğinde içilen sıvı önce midede toplanır, midede mevcut asitle karışarak mikropları ölür ve akabinde onikiparmak bağırsağına geçer. 

Bu nedenle oturarak su içme ,insanı kolera da dahil birçok hastalıklardan korumuş olur. Gelişigüzel yerlerde satın meşrubatı satın alıp ayakta içenler bağırsak enfeksiyonlarına bağlı rahatsızlıklara daha fazla maruz kalır. 

Oturarak ve 3 yudumla içinlen su tükürük bezleri için gerekli olan suyun emilimini arttırıp antibakteriyel ve antioksiden etkiye sahip tükürüğün salgılanmasını arttırak ağız ve diş sağlığına katkı sağlar.

Banyodan sonra  ayaklara soğuk su ; Bonya yaptıktan sonra ayaklara dökülen soğuk su, kan dolaşımını hızlandırdığı gibi sıcak sudan dolayı genleşmiş olan damarların içindeki kanın aktivasyonunun artırır böylece tansiyon düşüklüğünü önler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Kendini yorgun mu hissediyorsun?
Başın mı ağrıyor?
Yoksa vücudun seni taşımıyor mu?
Yaşlanmaktan mı korkuyorsun?
Cildin mi kuruyor?
Kendini zinde mi hissetmek istiyorsun?
Strese elveda mı demek istiyorsun ?
Öyleyse ;Sağlıklı bir sen için , mutlaka SU İÇMELİSİN

Ramazan'da Sağlık Önerileri Dikkat!

hafif ramazan yemekleri, ramazan kumanyası, ramazan mutfağı, ramazan sağlık, ramazan yemek listesi, ramazanda beslenme, sağlık önerileri,

Yemek yemeye alışmış bedenimizden birden yeme içmeyi kesme sindirim sitemleri üzerinde çeşitli kasılmalara neden olur.

Aç kalmamak için sahurda yenilen aşırı derecedeki yiyecekler kilo almaya neden olabilir genelde ramazan ayında kilo verildiği kanısı hakimdir oysa yeme içmelerine dikkat etmeyen kilo almaya meyilli vücutlar kilo alabilirler.

İşte kilo almaya meyilli insanların Ramazan'da dikkat etmesi gerekenler;

* Pek çok doktorun genel tafsiyesi yaklaşık 15-17 saat aç kalmış mideye aniden yüklenmemek, aşırı yüklenme sindirim sorunlarına neden olabilir.

Peki ne yapmak gerekir orucu hafif yiyeceklerle açın bir çorba bir bardak su gibi,sonra 15-20 dakika bekleyip ana yemekleri yemek en iyi yöntemdir.

* Ramazan ayında vücudumuzdaki enbüyük kayıp sıvı olduğu için bu kayıp sıvıyı direk su ile yerine koyamayız bunun yerine meyve yemeliyiz.Oruç açıldıktan sonra ara öğün olarak en az 2 porsiyon meyveyi çiğ ya da komposto olarak tüketin.

* Meyve ve sebzelerden alınan şeker vücudun şeker ihtiyacımızı giderir.İşte ramazan ayında kişinin tatlı ihtiyacı artabilir. 

Bu gereksinim kalorisi azaltılmış tatlılarla giderilmeli.Ağır tatlılar yerine hoşaf, komposto veya sütlü tatlılar yenilebilir.

* Oruç açılırken yemekle birlikte çay ve kahve içmek yemeklerden alınan vitaminleri öldüreceğinden bu içecekleri yemekten bir süre sonra içmenizde yarar var.

Buna en çok dikkat etmesi gerekenler hamile ve demir eksiği olan bayanlardır,çünkü çay ve kahve birlikte tüketildiğinde yiyeceklerdeki demir vitaminini öldürür.İşte Türk toplumunun en büyük yanlışı sabah kahvaltısında çay ve kahve içmesidir.

* Ramazan'da orucu açtıktan sonra kilo vermek istiyorsanız günlük almanız gereken kaloriyi iftar ve sahura paylaştırın. Sebze ve meyve gibi düşük kalorili besinlere ağırlık verin. İftardan sonra mutlaka yürüyüş yapın.

* Mutlaka sahura kalkın bu şekilde hem aç kaldığınız süre azalır hem de metabolizmanız geç yavaşlar.

* Kolesterolü yüksek olupta oruç tutanlar kırmızı et ve tereyağı tüketimini azaltmalı, haftada en az 1-2 kez iftarda balık ve kuru baklagil yemeleri gerekir.

* Ramazan'da sigara tiryakilerinin çoğu,iftar yemeğine başlamadan hemen bir sigara içer.Aç karnına içilen sigaranın zararları çok daha fazla olduğu için,yemekten önce sigara içmeyin.