Menu

Browsing "Older Posts"

Ramazan'da Acıktırmayan Gıdalar

Ramazan'da Acıktırmayan Gıdalar
Ramazan boyunca acıkmadan rahat oruç tutabilmek için protein deposu yiyecekler yenmelidir.Sahurda neler yemeli hangi besinleri tüketmeliyiz sorusunun cevabını bu yazımızda bulabilirsiniz.Daha az acıkarak oruç tutabilmek için beslenme önerileri.

Ramazanda Sağlıklı Yaşam

Ramazanda Sağlıklı Yaşam
Protein içeriği fazla gıdalar,midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirdikleri için tercih edilmelidir.Sahur önemlidir,çünkü tüm gün boyunca sahurda yenen yemekler kullanılır.

Sağlıklı Bir Ramazan Geçirmek İçin Yapılması Gerekenler

Sağlıklı Bir Ramazan Geçirmek İçin Yapılması Gerekenler
Ramazan'da sağlık için alınması gereken önlemler.Ramazan'ın bu yıl sıcak ve uzun yaz aylarına denk gelmesiyle birlikte oruç tutanların sağlıklarına ekstra özen göstermesi gerekiyor.Oruç tutarken uzun süren açlığın etkisiyle sahur ve iftarda yanlış beslenme nedeniyle mide rahatsızlıkları da kaçınılmaz olabiliyor. Ancak tüketilen gıdaların seçimine ve miktarına özen göstererek Ramazan ayında sağlıklı kalmak mümkün.

Yemekten Sonra Şişkinlik Nedenleri

Yemekten Sonra Şişkinlik Nedenleri
Sık sık ve fazla yemek yedikten sonra oluşan şişkinlik,içeriğinde gaz yapan gıdaları tüketmekten ve vücudun fazla su tutmasından oluşur.Her hangi bir durumda da yemekten sonra yaşanan şişkinlik rahatsız edici bir durumdur.

Karın Bölgesindeki Yağlardan Kurtulmak İçin

Karın Bölgesindeki Yağlardan Kurtulmak İçin

Karın bölgesi yağlanmasının özellikle kalp hastalıkları,diyabette sık gözlendiğini görülmüştür.Bu belirtilerin bulunduğu kişilerde yağlanmayı azaltmak için doktor ve diyetisyen kontrolü şarttır.

Çünkü hormon bozukluklarında ilaç tedavisi gerekebilir,diyet tedavisi karın ve bel çevresi yağlanmasını azaltır bu rahatsızlıkların oluşum riskini ortadan kaldırır.

Yağlanma sebeplerinden biri de dengesiz gıda tüketimdir.
Fazla alkol tüketimi de bel çevresinde yağlanmayı artırmaktadır.

Kronik stres, bel çevresinde yağlanmanın en önemli nedenlerindendir.

Karın ve bel çevresi yağlanmasının sebeplerini öğrenmek için gerekli tahliller yaptırılır, hormonal bir sebep varsa ilaç tedavisi başlanır. 

Bununla birlikte kilo fazlası olanlarda bel çevresi yağlarını azaltmaya yönelik diyetisyen kontrolünde diyet verilir. Bilinmesi gereken en önemli gerçek vücutta oluşan yağ ile tüketilen yağın farklı şeyler olduğudur. 

Vücut yağı; yağ ve yağlı gıdaları tüketme dışında örneğin, simit, börek gibi hamur işi besinler, meşrubatlar, bisküvi, cips, gofret, tatlılar, hazır et suları, salata sosları gibi daha sayabileceğimiz karbonhidrat ve proteinli gıdaların gereğinden fazla tüketilmesi sonucunda da artar, karın ve bel çevresinde depolanır.

Karın Bölgesindeki Yağlardan Kurtulmak İçin

Akşam sadece meyve yiyip yatmak, saat 18.00’den sonra yemek yememek, kahvaltı ve öğle gibi ana öğünleri atlamak, diyette hiç ekmek yememek, ara öğün yapmamak, yüksek karbonhidratlı besinleri diyette çok sık almak.

• Pilav, makarna, tatlı, mantı, çorba ve börek gibi yemekleri aynı öğünde bir arada tüketmek.
• Kuruyemiş, kuru meyve gibi gıdaları gereğinden fazla yemek,
• Light gıdaları kilo aldırmaz düşüncesi ile fazla miktarda kullanmak.
• Herkesin alması gereken kalori farklıdır. Herkesin yiyebileceği bir porsiyon ölçüsü vardır. Bir besini gereğinden fazla tüketmek de diyetten tamamen çıkarmak da doğru bir hareket değildir. 

Uzun açlıklar başta karın bölgesi olmak üzere yağlanmayı artırır. Önemli olan sık aralıklarla yeterli miktarda tüketmeyi öğrenmektir.

Kadınlar 80 cm üzerine, erkekler 94 cm üzerine çıktığı zaman karın bölgesinde aşırı yağlanma söz konusudur.

Karın bölgesini hedefleyen local egzersizler ile olumlu geri dönüşler elde edebilirsiz.Bunun dışında yürüyüş ve yüzme gibi ek etkinlikler yapılmalıdır.

Her iki bacağımızı yerden 15-20 santim kaldırıp indirmeye çalışmak,havada bisiklet pedalı çevirir gibi hareketler yapmak ise alt karnı çalıştırır.

Yattığımız yerden çapraz doğrulmaya çalışmak da çapraz karın kaslarını çalıştırır. Karın kasları kuvvetlendiğinde duruş düzelir, bel ağrıları azalır.

Görünüm olarak çok daha genç bir duruş sağlanır.Çalışan kasın üzerinde yağ birikimi oluşmaz,kuvvetli karın kası olanların ileri yaşta karın bölgesinden fıtık oluşumu engellenir.

Birkaç dakikalık hareket size sağlık olarak geri döner.

Son olarak Karın Yağlarından Kurtulmanın Yolları
Az Yağlı Yiyeceklerle Beslenin 
Su İçin 
Yürüyün
Egzersiz
Öğün Atlamayın 
İçkiyi Bırakın 

Oruçluyken Susuzluk Çekmemek İçin Öneriler

Oruçluyken Susuzluk Çekmemek İçin Öneriler

Yaz mevsiminde vücudumuzun en çok ihtiyacı olan suyun yokluğunu,Ramazan ayında nasıl daha az hissedebiliriz,oruçlu iken susuzluk çekmemek ve ramazanda daha az susamak için neler yapmalıyız?

Yazın en sıcak günlerine denk gelen Ramazan ayında en çok zorlandığı susuzluk konusunda uzmanlar önerilerde bulunuyor.

Yemek öncesi içilen su porsiyonlarınız küçülmesine ve dolayısıyla daha kolay kilo kaybetmenize yardımcı olur.

Araştırmalar göstermiştir ki eğer yıl boyunca su tüketiminizi günlük 1,5 litre olursa, fazladan 17,400 kalori yakarsınız bu da yaklaşık olarak 2 buçuk kiloya denk gelir.

Sadece su içmeniz gerekir, diğer tükettiğiniz sıvıların bir kalorisi ve şeker içeriği vardır. Sadece suyun kalorisi ‘0’dır.

Soğuk su içmek metabolizmanızı hızlandırır ve kalori yakar. Hızlanan metabolizmanın etkileri ilk 10 dakikada başlar ve 30-40 dakika sonra maksimuma ulaşır.

Günde ortalama 8 bardak su içmemiz gerekirken vücudumuz 10 bardak su kaybediyor
beyninin %75’i, kanının %92’si, kaslarının %75’i, kemiklerinin %22’si sudan oluşan insanın vücudu susuz kaldığında meydana gelen hasarları tespit etti.

-Kahve çay tüketiminin çok fazla olması da ekstra bir susuzluğa neden olmaktadır. 

Çay ve kahveyi çok sevenler ve fazla tüketenler anlık olarak susuzluklarının geçtiklerini düşünseler de, alınan bu sıvılar aynı hatta daha fazla miktarda sıvının vücuttan atılmasına, bu da vücudumuzun tekrar susuz kalmasına neden olacaktır.

-Vücudumuz su ihtiyacını sadece su ile karşılamamaktadır. Meyvelerden ve sebzelerden de belli miktarlarda su almaktayız. 

Bu yüzden iftar ve sahurda tükettiğiniz yiyeceklerin su ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olacak gıdalar ve sulu yemek olmasına dikkat etmelisiniz.

-Oruçlu kalınan süre zarfında vücudumuzun su sarfiyatına neden olacak ve susuzluk hissetmemizi sağlayacak fiziksel aktivitelerden uzak durmalıyız. Hafif kıyafetler giyinip, serin ortamlarda bulunmakta susuzluğu azaltma da yardımcı olacaktır.


-Günlerin uzun olması ile birlikte vücudumuz ramazan ayında en çok suyun yokluğunu hissetmektedir.

İftar vaktinin gelmesi ile birlikte suya yüklenip bir anda çok fazla su tüketmenin, ertesi gün çekilen susuzluk problemini aza indireceğini düşüncesi yanlış bir düşünce olup, uzmanlar iftardan sahura kadar azar azar su içerek vücudun ihtiyaç duyduğu su miktarının bölüştürülmesinin vücudumuz için daha yararlı olduğunu savunmaktadırlar.

İftar vaktinde bir anda yoğun miktarda alınan su, tıpkı bir anda yenilen yoğun yemek gibi sindirim problemlerine neden olur.

-Sahurda ne kadar çok yemek ye Sahurda çok fazla yemek tükettiğiniz zaman ertesi gün hissedilen su ihtiyacı da o kadar fazla olacaktır.

Bu yüzden sahur zamanı hafif gıdalar tüketmeye, kızartmalardan ve tuzlu ağır yiyeceklerden uzak durmaya özen göstermelisiniz.

Burun Kanaması ve Tedavi Yöntemleri

Burun kanaması nedenleri,burun kanaması neden olur nasıl durdurulur,burun kanaması nasıl geçer,burun kanaması nedir,burun kanaması orucu bozar mı bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız aşağıdaki açıklamaları mutlaka okuyunuz.

Burun Kanaması ve Tedavi Yöntemleri
Bu gün sizlere burun kanaması nasıl durdurulur,burun kanaması nedenleri ve diş eti kanaması ile ilgili bilgi vereceğim,ayrıca diş etinde veya burundan genize giden kan yutulursa orucumuz bozulur,bozulan bu oruç kaza edilmelidir.

Yüksek tansiyon,stres ve güneş çarpmasına bağlı olarak ortaya çıkan burun kanamala­rı genellikle yaz aylarında daha çok görülmeye başlar,böyle durumlarda mutlaka doktora görünmeli ve gerekli tahliler yaptırılmalıdır.

Çocuklar oyun oynarken dikkatsizliklerinden dolayı tehlikeli hareketler yaparlar,bunun neticesi olarak sık sık kaza geçirirler.Burun kana­ması bunlardan biridir.

Eğer çocuk başını sert bir yere çarp­mamış ise fazla telaşlanmaya lüzum yoktur.

Eğer kusma,baş ağ­rısı ve bir uyku hali görülürse beyin kanamasından şüphelenmeli ve çocuğu en kısa zamanda doktora götürmelidir. 

Bir darbe sonucu meydana gelen hafif burun kanamaları genellikle kendiliğinden kanın pıhtılaşması sonucu durur.

Bir kaç daki­ka içinde durmayan burun kanamalarında aşağıda anlatacağım şekilde kanamayı durdurmaya çalışınız.

Burun Kanaması ve Tedavi Yöntemleri

Burun kanaması ve tedavisi nasıl yapılacak

1-Baş ve işaret parmağınızla burun kanatlarını 4-5 dakika müddetle sıkınız.

2-Bu şekilde netice alamadığınız takdirde,bir pamuk parçası­nı veya sargı bezini parmak kalınlığında yuvarlayıp rulo haline getirdikten sonra üst dudağın altına yerleştiriniz.

Üst dudaktan buruna doğru yapıştırdığınız bu tampon,kanamada önemli rol oynayan ana damarı sıkıştırarak kanamayı durduracaktır.

3-Üste saydığım önlemler bir fayda vermeyecek olursa hastayı bir yere oturtunuz,burununun üzerine soğuk suda ıslatılmış temiz bir bez koyunuz.

Kanama duruncaya kadar birkaç dakika ara ile bezi değiştiriniz. 

4-Yapılan bu üç yöntem den biri faydalı olursa hasta bir iki saat içinde burundan nefes almamalıdır.

Bunun nedeni pıhtılaşan kanın yerinden oynamaması içindir.

5-Eğer burun kanamasını durdurmak için anlatılan tedavi yöntemlerinden biri ile tedavi olunmuyorsa kanama şiddetli ise heme doktora başvurulmalı ve doktor gelinceye kadar hastanın kanayan burun deliğine hijenik bir gaz bezi ile tampon yaparak tıkayınız doktorun gelmesini bekleyiniz.

Bebeklerde Pişik Nedenleri Ve Tedavi Yöntemleri

Bebeklerde Pişik  Nedenleri Ve Tedavi Yöntemleri

Bebeklerde pişik nedenlerinden bazıları,dışkı ve idrardan kaynaklı tahrişten dolayı oluşan pişik,fazla ovuşturma veya sürtünmeden oluşan pişik,alınan bir giysiden oluşan pişik,bir bakteriye bağlı olan maya (mantar) enfeksiyonu oluşumu kaynaklı pişik oluşumu,bebeğe alıştırılmaya çalışılan yeni yemeklerden kaynaklı oluşum pişik,bebeğin cildinin hassas oluşu kaynaklı pişik,bir hastalık için başlanılan antibiyotik kullanımı kaynaklı bebeklerde pişik oluşumu olabilir. Özellikle yaz aylarında daha sık karşılaşılan bebek pişikleri nedenleri ve pişiklere ne iyi gelir bilgilerini sizler için paylaşıyorum.

Pişikten korunmak için bebeğinize özenli bir bakım uygulaması seçmelisiniz. 

Bez alırken uygun boyda ve kiloda seçmeye özen gösterin, bebeğinizin temizliğini suyla yapın ve çok güzel kurulayın, cildini koruyacak doğru kremler seçin (az sürmeye özen gösterin), bebeğin altını sık sık değiştirin, bebek dışkısını yaptığında bekletmeden değiştirin(çok önemli),her zaman pudra kullanmanız tavsiye edilmez.

Bebeklerin teni çok hassas olduğundan en sık karşılaşılan sorunlardan biri bebek pişikleridir. 

Bebek pişiklerinin nedenleri daha farklı olabilir.Bezin kalitesiz olması ve bebeğin teninin hassas olması bunlardan bazılarıdır.

Bebeklerin ve dolayısıyla annelerin en büyük sorunları arasında pişik geliyor.Bebeklerin çoğunda görülüyor. 

Bu durum özenli bir bakımla azaltılabilir yada yok edilebilir.Cildin tahrik olması sonucu pişik yayılır. 

Ciltteki tahrişe neden olacak durumları saymak gerekirse; bebek bezleri,uzun zaman bebeğin üstünde kalan bez,ıslaklık,bebek beslenmesi,ilaç kullanımı,gerektiği kadar temizlemeyen cilt,kullanılan bezin kalitesi,kullanılan sabun cilt tahrişine ve pişiğe sebep olur.

Pişik Oluşmuşsa Geçirebileceğiniz Bazı Uygulamalar

Bebeklerde en sık rastlanan cilt problemi pişiktir diyebiliriz. Pişik bebeğin genelde poposunda,bacak kıvrımlarında ve koltuk altlarında meydana gelen deri tahrişidir.Kirlenmiş alt bezinin uzun süre bebeğin altında kalması ya da hazır bebek bezinin bebeğin cildine yaramaması sonucu popoda meydana gelirken,genelde hava alamayan koltuk altı ve diz kapağı arkasındaki bölgenin terden ya da banyo sonrası ıslak kalması sonucu oluşur.


* Her zaman bez içinde tutmayın bazen hava almasına izin verin.

* Eğer pişik oluşmuşsa pudra kullanmayın.

* Bebeğinizin bezini sıkı bağlamayın.

* Krem kullanın

* Sabunlu su ile temizliğini yapın

* Kurularken cildine zarar verecek sertlikte olmayan bir havlu kullanılmalı.

* Mutlaka bir gün ara ile duş aldırın.

*Deniz suyu çok faydalı olduğunuz unutmayınız.

Bebeklerde pişik için en iyi tedavi yöntemi bebeğin pişik olduğu cilt bölgesini temiz ve kuru tutmaktır.Ayrıca evde yaptığınız tedavi yönteminde bir sonuç alınmasa doktorunuz tarafından bir reçete yazılmasını isteyebilirsiniz.

Bebeklerin Uyku Düzeni Ve Yapılan Hatalar

Bebeklerin uyku düzeni,bebeklerin ilk büyüme dönemlerinde ihtiyaç duydukları en temel gıda kuşkusuz sevgi ve şefkat.Sağlıklı bebeklerin uyku düzeni için annenin ilgisi ve sevgisi bebeğin psikolojik gelişiminde çok temel bir rol oynuyor.Sağlıklı bir psikolojiyle yetişen bireyler de sağlıklı bir toplumsal gelişme için elzemdir.

Bebeklerin uyku düzeni, her küçük bebeğin gelişiminin önemli bir parçasıdır. Bebeklerin uyku düzenindeki hatalar ciddi sonuçlara yol açabilir! Bebekler mideleri veya yanları üzerinde değil, sırtlarında uyutulmalıdır. Sırt üstü yattıklarında, kendilerini rahatsız edici ve hatta tamamen uyandırabilecek bir baskı artışıyla uyanabilirler. Bebeğiniz için bu ilk birkaç yılda iyi uyku alışkanlıkları geliştirmek önemlidir, bu şekilde sorumluluk sahibi, sağlıklı yetişkinler olarak büyüyecek ve harika bir uykuya sahip olacaklardır!

Bebeklerin Uyku Düzeni Ve Yapılan Hatalar
Bebeklerin uyku düzeninin sağlanması için son yıllarda oldukça popüler olan ve herkesin bir bilgiçlik edasıyla birbirine tavsiye ettiği yöntem ağlatma metodu.

Buna göre bebeğinizi kendi başına uyumayı öğrenmesi için odasında yatağına bırakıyorsunuz. Bir süre ağlıyor ve ardından susarak uyuyor. 

Sağlam sinir gerektiren bu uygulama sonucu ilk günlerde uzun olan ağlama süresinin giderek kısalacağı ve bir süre sonra bebeğinizin kendi başına uykuya dalmayı öğreneceği iddia ediliyor.

Uzun bir süre boyunca bu yöntemin gerekliliği ve yararları savunuldu. Ancak uzmanların yaptıkları son araştırmalar durumun hiç de öyle olmadığı yönünde. 

Özellikle, bu yöntemin bebeklerin psikolojik gelişiminde geleceğe dönük olumsuz etkiler bıraktığını araştırmalar ortaya koymakta.

Yapılan son incelemeler bebeklerin odalarında ağlayarak uyumaya bırakılmaları sonucunda uyumayı değil, susmayı öğrendiklerini ortaya koyuyor. 

Bu durum ise bireylerin yetişkinlik dönemlerinde ürkek ve ihtiyaçlarını rahatlıkla dile getiremeyen bir ruh yapısında olmalarını tetikliyor.

Bebeklerin Uyku Düzeni Ve Yapılan Hatalar


Bebeğin içine itildiği yalnızlık ve terkedilmişlik duygusu ile birlikte gelen korkular da cabası. 

Dolayısıyla bebeğin kendi halinde ağlayarak susmayı öğrenmesi ve bu şekilde uyuması anne-baba için işin kolay yöntemine başvurmak oluyor. 

Ancak bebeğinizin psikolojisi üzerinde yaptığı tahribat ömür boyu onarılamayacak sorunlara yol açabiliyor.

Peki bebeğinizin uyku düzenini sağlamak için ne yapmak gerekiyor?

Öncelikle uzmanların, bebekler için bir yaşından önce uyku düzeni tutturmaya çalışmanın anne-baba ve bebeği yıpratmaktan öteye faydasının olmayacağını söylediklerini belirtelim.

Aslında yukarıdaki sorunun cevabını da yine bebekler kendileri veriyor. Her bebek için değişmekle birlikte, hepsinin kendiliğinden bir düzen tutturduğu gün geliyor. 

Kimi bunu çabuk yapıyor, kimi geç. Bazı anne-babaların anlattığı uykuları çok düzensizdi, sonra bir gece yatıp sabaha kadar uyudu, sonraki gün de, ertesi gün de, o gün bugündür uyuyor demesi aslında çok gerçek bir hikayeyi tasvir ediyor.

Anne-babaya düşen yine en zoru oluyor. Bebeğinizin bu uyku dengesini bulmasını beklerken insanüstü bir sabra ihtiyaç duyuluyor. 

Özellikle annenin durumu müthiş bir fedakarlık öyküsünü teşkil ediyor. Ama bebeğiniz için, dünyanın en masum ve sevimli canlısı için değmez mi?

Diğer yandan düzensiz uykular özellikle anneyi en çok zorlayan konulardan birisi. 

Bütün gün bebeğiyle ilgilenen anne, bebeğin gece uykuları düzensiz olduğu zaman, neredeyse yirmi dört saat boyunca sağlıklı bir dinlenme imkanı bulamıyor.

Besinlerin Faydaları ve Yararları

Besinlerin Faydaları ve Yararları

SEBZE YEMENİN FAYDALARI VE YARARLARI NELERDİR

Sebzeler vücudumuz için gerekli olan pek çok maddeyi içerirler ve bunlar olmadan sağlıklı şekilde yaşamamız mümkün değildir.Kalori olarak et ürünlerinden çok daha düşük değerlerdedirler.

Sebzelerin besleyici özellikleri içerilerinde bulunan yüksek lif oranı, A ve C vitaminleri, magnezyum ve potasyum’un oluşudur.

Bu maddeleri en kolay alabileceğiniz yöntem düzenli sebze tüketimini gerçekleştirmektir.Ayrıca sadece yemeklerin içerisinde pişmiş olarak değil salata olarak da tüketilmelidir.

Farklı renklerdeki sebzelerin içerisinde farklı miktarlarda faydalı mineraller ve vitaminler yer aldığı için sadece bir kaç çeşit sebze tüketimi yerine bol çeşit sebzelerin tüketimini gerçekleştirmek çok daha dengeli bir beslenme gerçekleştirmemizi sağlar.

Sebze tüketimi tek başına bizi sağlıklı yapmayacağını unutmamak lazım.Dengeli beslenmenin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımıza faydalı olduğunu bilerek sebze ve et tüketimini ayarlamak uzun ve sağlıklı bir hayatın anahtarlarıdır.
besinler, aile sağlığı, sağlıklı besinler, ssağlıklı beslenme,

MEYVE YEMENİN FAYDALARI VE YARARLARI NELERDİR

Meyveler vücudumuzun sistemini ayakta tutan besin değerleridir.Cildimizin rengi saçımızın kuvveti dişlerimizin sağlamlığı tırnaklarımızın kırılgan olup olmaması gibi bir sürü yararları vardır.
besinler, aile sağlığı, sağlıklı besinler, ssağlıklı beslenme,

Bütün meyveler birbirinden faydalı vitamin ve minerallerden oluşur ve hepsi farklı bir rahatsızlığı iyileştiren bir özelliğe sahiptirler.

- Az kalorilidirler ve kilo aldırmazlar
- Sakinleştirici özellikleri vardır.
- Sindirim sistemimizi düzene sokar.Hazmı kolaylaştırır. Bağırsakları çalıştırır.
- Kan yaparlar.Cildimizi güzelleştirir ve tazelenmesini sağlarlar. Bazı meyvelerde parlak ve daha sıkı cilt sahibi olmamıza yardım ederler.
- Soğuk algınlığına iyi gelirler.Diş ve diş etlerimizi korurlar.Diş eti kanamalarını önlerler.
- İdrar söktürücüdür.Kabızlığa iyi gelir.
- Tansiyonu düşürür.
- Vücudumuzun başlıca düşmanı olan kolesterol hiçbir meyvede yoktur
- Kan basıncının ve fiziksel performans değerlerini yükseltir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara yakalanma riskimizi azaltırlar. Daha güçlü bir bedene sahip olmamızı sağlarlar.
- Yorgunluğa uykusuzluğa çaredirler.
- Ezikleri ve çürükleri yaraları iyileştirirler daha çabuk kapanmalarını sağlarlar.
- Kılcal damarları güçlendirirler.
- Meyveler doğal şeker içerir,ne kadar çok meyve tüketirsek beynimizdeki sinir hücreleri de o kadar gelişir,meyve yemek hafızamızı canlandırır
- Baş ağrılarına mide ağrılarına iyi gelirler.
- Kansızlığa çözüm sunarlar.
- Şişkinliği azaltmaya mideyi rahatlatmaya yardımcılardır.
- Zihin ve zekâ açıcı özellikleri vardır. Ve bunu gibi daha bir sürü yararlar.
-Meyveler mükemmel bir lif kaynağıdır
-Meyveleri aç karnına yemek sindirimi kolaylaştırır
-Meyveler vitamin ve mineral açısından çok zengindir
-Bol miktarda antioksidan içerirler


besinler, aile sağlığı, sağlıklı besinler, ssağlıklı beslenme,

ET YEMENİN FAYDALARI VE YARARLARI NELERDİR

Vücudumuzda yapıcı ve onarıcı olarak görev yaparlar.Yeni hücrelerin yapılarak vücudun büyümesini sağlarlar.Yaralanan bölgelerin hızlıca iyileştirilmesi için et besinlerine ihtiyaç vardır.Saç ve tırnakların yapısında proteinler bulunur.Yeterli alınması zekayı da geliştirir.Genel olarak tüm hayvansal gıdalarda protein bulunur.Bunun yanında bitkisel olan kuru baklagiller de protein bakımından zengindir.

Hayvansal ve bitkisel besinlerde çeşitli miktarlarda çeşitli vitaminler vardır.Hayvansal  vitamin miktarları hayvanın yediği yemlere,mevsimlere göre değiştiği gibi bitkisel besinlerdeki vitamin miktarları da bölgeye,toprağın cinsine,iklimlere göre değişir.Vitaminlerin ana kaynağı toprak ve bitkilerdir. 

Bir kişinin günde yaklaşık 30 gramın üstünde protein alması gereklidir.Büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda ve gençlerde,çeşitli hastaların iyileşme döneminde, dokuların çoğu yıpranmış ve yenilenmeye gereksinim gösteren ileri yaştaki erişkinlerde, gebelik ve emzirme dönemlerinde biyolojik değeri yüksek proteinlerin verilmesi gereklidir.

Beslenmede et,balık,sakatat türü yiyeceklere ağırlık verilirse bol hayvansal protein alınır.

Yeterince protein alamazsak ne olur?
• Büyüme ve gelişmemiz yavaşlar
• Kolay hasta oluruz
• Hastalıklar daha uzun sürer
• Saç, deri, tırnak gibi dokularımızın sağlığı bozulur
• Organlarımızın çalışması aksar
• Büyüme ve gelişme için yeterli miktarda protein tüketilmelidir.
• Süt, yoğurt, et, yumurta gibi hayvansal kaynaklı proteinler, daha kolaylıkla vücut proteinlerine dönüşebilirler.
• Hayvansal kaynaklı proteinlerin, gereğinden fazla  tüketilmesi doğru değildir.
Mercimek, kuru fasulye gibi besinler, bulgur-pirinç gibi besinlerle bir arada yenirse vücudumuza daha çok yarar sağlar.

besinler, aile sağlığı, sağlıklı besinler, ssağlıklı beslenme,


Boyun Ağrısı ve Belirtileri Nelerdir

Boyun ağrıları toplumumuzda birçok farklı nedene bağlı olarak oluşabilir.Genelde boyun ağrısı toplumumuzda sıkca görülen bir şikayettir.

Boyun ağrısı nedenlerinden bazıları bilgisayarla fazla zaman geçirme, telefonla fazla vakit geçirme gibi durumlar duruş bozukluklarına bağlı olarak,ayrıca bazıları da altta yatan farklı sağlıkla ilgili rahatsızlık sonrası gelişir.

Bu makalede sizlere boyun ağrısı hakkında merak edilen bütün konular anlatılmıştır.

Boyun Ağrısı ve Belirtileri Nelerdir
Boyun kafa tabanı ile göğüs kafesimiz arasında kalan bölgemize verilen isimdir.Bu bölgede yer alan omurlar birbirlerine kalın bağlar ile tutunarak stabilite ve dengelerini oluştururlar.

Bu bölgeye yapışan kaslar hareket ve destek görevi görürler.Boyun başın ağırlığını taşımak üzere yeterli güce sahiptir.

Ancak boyun bölgesi omurganın geri kalan bölgelerine nazaran daha az korunduğu için yaralanmalara daha çok maruz kalır.

Birçok kişi hayatının bir döneminde geçici boyun ağrıları ile karşı karşıya kalmıştır.

Bunların yarısı kadarı medikal tedavi ile iyileşmiştir.Burada size boyun ağrısına neden olabilecek sebeblerle ile ilgili kısa bilgiler sunulacaktır. 

Detaylı bilgi için doktorunuz ile temasa geçmenizi öneririz.

Boyun ağrıları yumuşak doku (kas,ligaman,sinir) kemik yapılar ve eklem problemlerine bağlı olarak oluşabilir.

Boyun ağrılarının çoğu yumuşak doku kökenli yada aşınmaya bağlı olarak gelişen osteoartrit adını verdiğimiz hastalık sonrasında gelişir. 

Çok ender olarak enfeksiyon ve bazı tümörler de ağrıya neden olabilir.

Bazen ise sırt,omuz ve kollarla ilgili problemler boyun ağrısı yapabilir.

Osteoartritis genellikle yaşlı kişilerde vücudun yük taşıyan bölümlerinde aşınmaya bağlı olarak gelişen bir eklem problemidir.

Romatoid artrit gibi eklemi bozan hastalıklar da ağrıya neden olabilirler. 

Bu iki tip artritte eklem hareketinin azalmasına ve ağrıya neden olur.Servikal disk dejenerasyonlarıda ağrıya neden olurlar.

Diskler taşınan yükün absorbe edilmesinden sorumlu yapılardır.Servikal disk dejenerasyonu genellikle 40 yaş üzeri kişilerde gelişir,diskler arasında bulunan jöle kıvamında ki maddenin azalmasına bağlı olarak diskler arasındaki mesafe azalır.

Boyun Ağrısı ve Belirtileri Nelerdir

Yük taşıma görevi kemik dokuya kalır ve kemikte bozulmaya neden olan değişikler başlamasına neden olur. 

Disk gücü azalıp kemiğin üzerine binen yükün artışı ile beraber disk içerisinde ki löle dışarıya kaçabilir ki buna fıtıklaşma denir. 

Fıtıklaşmalar disk yanından geçen sinir kökleri üzerine bası yaparak cidi ağrılara neden olurlar.

Anne Sütünü Saklama Koşulları

Özellikle çalışan annelerin,anne sütü saklama koşullarını veya herhangi bir nedenden dolayı bebeğini anında emziremeyen annelerin bilmesi gereken önemli bir konudur.

Yeni doğum yapan annelerin özellikle bebekten uzak kalacakları anlarda anne sütünü nasıl saklayacakları önemli bir kaygı konusunu oluşturur.Çünkü anne,bebekten ayrı kalsa da sütü gelmeye devam eder.Bu durumda anne sütünü saklamak gerekir.

Anne Sütünün Saklama Süreleri 

Anne Sütünü Saklama Koşulları
Anne sütü dondurmadan 72 saat ve dondurulmuş sütü erittikten sonra 24 saat buzdolabında (+ 1 ile +4 °C arasında) saklanabilir. 

Anne sütü bebeğe verilmeden önce ısıtılmamalı.Isı anne sütünün anti-mikrobik özelliğini yitirmesine sebep oluyor.Bunun yerine anne sütü,ılık akan suyun altına tutularak ısıtılabilir. 

Donmuş anne sütü ise ya buzdolabında yavaş yavaş eritilebilir.Ya da donmuş süt sıcak suyun içine oturtulmuş bir kabın içinde hızlıca hazırlanabilir.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir;bir bebeğin annesinin sütünü en doğal,en sağlıklı,en taze,en konforlu ve en ekonomik şekilde almasının yolu bebeğin doğrudan emzirilmesidir.

Anne sütü çabuk bozulabilen ve besin değerini kaybedebilen bir yapıya sahip olduğu için nasıl saklayacağını ve çözdüreceğini öğrenmen gerekiyor.

Sağımdan sonra anne sütü saklama koşulları bebeğin besin kaynağının bozulmaması için önemlidir. 
 

Anne Sütü Saklama İle İlgili Diğer Öneriler

Eritilmiş sütü bir saatten fazla oda ısısında bırakmayın. İkinci kullanımdan sonra kalan sütü atın. Eritilmiş sütü tekrar dondurmayın. Sütü buzdolabının kapağına koymayın.

Doğada yüzde yüz henüz eşdeğeri bulunmamış olan anne sütünü anneler bol bol bebeklerine vermelidir,ancak çalışan annelerin en büyük sorunu olan çocuklarına yeterince bakamama ve gün içinde süt emzirememe gibi sorunlar ortaya çıkmıştır.

Besleyici değerinin yanında, pek çok hastalığa karşı koruyucu özellik taşıyan anne sütünün nasıl saklanması gerektiğini önemli bir konu haline gelmiştir.

Burada önemli olan taze sütü bebeğe içirmektir,eğer imkanlar uygun değilse aşağıda anlattığım yöntemlerden birini uygulayarak Anne sütünü saklayabilirsiniz.

Araştırmalar Anne Sütünün 10 saate kadar özelliğini kaybetmeden saklanabileceğini gösteriyor. 

Buradaki önemli nokta anne sütünün saklanacağı kabın hijyen kurallarına uygun olmasıdır.

Anneler sütünü elle sağabileceği gibi süt sağma makineleriyle de sağabilirler.

Ne şekilde yapılırsa yapılsın,süt sağılmadan önce eller iyice yıkanmalı ve sağılan süt temiz plastik veya cam saklama kabında saklanabilir.

Ayrıca sağılan sütler derin dondurucuda saklamak üzere süt saklama poşetlerinde de bekletilebilinir.

Süt, tek kapılı buzdolabının buzluğunda (-7 ile -2°C arasında) 3 haftaya kadar, iki kapılı buzdolaplarının buzluğunda 3 ay saklanabilir.Sütünüzü derin dondurucuda (-18 °C nin altında) 6 aya kadar saklanabilir.

Anne Sütünü Saklama Koşulları

Doğumdan sonraki ilk 7 gün üretilen anne sütü sağıldıktan sonra içerdiği antikorlar sayesinde oda sıcaklığında 12 saat, daha sonra ki anne sütü ise 6 saat besin değerini kaybetmeden saklanabilir.