Menu

Browsing "Older Posts"

Kategori "aile sağlığı"

Diliniz Size Sağlığınızı Anlatabilir

Diliniz size sağlığınızı anlatabilir. Sağlıklı bir dil nasıl olmalıdır? Sağlıklı bir dil için ne yapmalıyız? Dil biçimleri ve anlamları Dil: sağlıklı veya hasta Hasta dili düzeltmek için Birçok dil hastalığı vardır Konuşanın dili ve dili Dil, konuşanın sadık bir yansımasıdır Dilin farklı biçimleri bize ne söylüyor?

Diliniz size sağlığınız hakkında bilgi verebilir, bu size sağlığınızla ilgili ilk izleniminizdir. Örneğin, diliniz sağlıklıysa, sağlıklısınız demektir ve tam tersi. Şimdi dilinizi nasıl yargılayabileceğinizi ve sağlığınızı nasıl bilebileceğinizi merak ediyor olabilirsiniz. Bu yüzden burada, dilinizi inceleyerek sağlığınızı nasıl anlatabileceğinize dair bazı kanıtları bir araya getirdik. Dilinize, rengine ve hareketlerine bir bakın. Burada dilinizin sağlığı hakkında bazı kanıtlar görebilirsiniz.

Diliniz Size Sağlığınızı Anlatabilir


Dil, manipüle etmek, ısırmak ve emmek için kullanılan kaslı bir hidrostattır. Dil özel bir tat alma organıdır, dil dorsumu (vücut), dil gövdesi, dil kökü ve dil ucundan oluşur. Dil, pürüzsüz, nemli, çıplak ve çok katlı yassı epitelinden dolayı çıplak bir organ olarak kabul edilir. Sağlıklı bir dil gövdesi pembe ve ıslaktır. Sarı dil ceketi, hidrasyon eksikliğinin bir işaretidir. Dil renkleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için, dil renklerini ve anlamlarını tartıştığımız ve ayrıca hasta bir dil görüntüsünün nasıl bilineceğini tartıştığımız blogumuzu okuyabilirsiniz.

Dilinizin sağlığına dikkat edin. Diliniz aracılığıyla sağlığınızı yansıtabilirsiniz. Dilin bize dilimizin sağlığı hakkında nasıl bilgi verebileceğine bir göz atalım. Dilin kendi renkleri, örneğin gri, sağlıksızlığa, beyaz sağlıksızlığa, siyah, sarı ve kırmızı, sağlık durumuna işaret edebilir, Bu renkler dilde ve dilde görülebilir. senin ağzında. Sağlıklı dil rengi, sağlığın dilini görebilmemiz için. Dilin renkleri çeşitli nedenlerden dolayı olabilir. Sağlığımızı korumak için dilin renklerine dikkat etmeliyiz.

Dil, sağlığınız için vücudunuzun diğer bölümleri kadar önemlidir. Enfeksiyon bir olasılık olsa da, diyetiniz veya stres düzeyleriniz de dahil olmak üzere dilinizde gösterilebilecek başka birçok sağlık sorunu vardır. İnsanlar renkli diller gördüklerinde birbirlerine bakıp rengin boya mı yoksa hastalık mı olduğunu sormaya meyillidirler. Dilin şekli, kişinin sosyal bir yaşam tarzına, kötü beslenme seçeneklerine ve diğer sağlık sorunlarına sahip olup olmadığını gösterir. Dilin rengi ve şekli, kan şekerinde bir sorun olup olmadığını, çok fazla şeker tüketip yemediğini ve vücudu etkileyen diğer faktörleri anlayabilir. Dil vücut için önemlidir ve buna karşılık vücut da dil için önemlidir! Dilinizi ve bedeninizi öğrenin!

Dil hayatımızda birçok yönden önemli bir rol oynar. Duygularımızı, fikirlerimizi ve çok daha fazlasını ifade etmemize yardımcı olur. Dil, zihnimizin ne kadar iyi çalışabildiğinin ve ne kadar sağlıklı olduğumuzun iyi bir göstergesidir. Bu yazıda, dilin çeşitli unsurlarına, anlamlarına ve sağlıksız bir dili tanımlamamıza nasıl yardımcı olabileceklerine bir göz atacağız.

DİLİNİZİ NEDEN İZLEMELİ

Ağzınızdaki problemlerle ilgili ipuçları için dilinizi çıkarın ve aynaya bakın. Sağlıklı bir dil pembe olmalı ve küçük nodüller (papilla) ile kaplanmalıdır. Dilinizin normal görünümünden veya herhangi bir acıdan sapma endişe kaynağı olabilir.

Dilinizi aynada durdurup analiz ederseniz, yaşadığınız bazı sağlık sorunlarının belirtileri olan belirtiler fark edebilirsiniz:

Çatlaklar
Çatlaklar genellikle dilin merkezinde veya arkasındadır ve sızdıran bir bağırsak veya bağırsak emilim bozukluğu, alerjiler veya gıda duyarlılıklarını gösterir.

Mukus
Dilin üzerinde normal bir filmi var, ancak mukoza yağlı, kalın, sarı veya beyaz, bağırsaklarda mukoza birikiminin ve toksinlerin bir işareti olabilir. Dilin ortasında birikmesi durumunda, ince bağırsak ile ilgili bir sorunun belirtisidir ve dilin arkasında bir kolon probleminiz varsa.

Kahverengi veya Siyah Tüy
Dildeki koyu kıllar son derece kötü olabilir, ancak büyük bir endişenin işareti değildir.“Tipik olarak (siyah ve tüylü dil) sigara içmek, kahve ve koyu çay içmek veya zayıf diş hijyeni ile sağlanır. Sigara içmek ve dili fırçalamak ya da bir dil kazıyıcı kullanmak gibi rahatsız edici nedeni ortadan kaldırmak yeterlidir. ”

Dilin Kenarlarındaki Diş İzlenimleri
Bu, zayıf bir sindirim veya minerallerin emiliminin bir belirtisidir. Çatlaklar ve diş izleri bağırsaklardaki bir sorunun belirtisidir ve diş izleri de düşük mide asidini gösterebilir.

Kalıcı kırmızı lezyonlar
Bu, dil kanserinin erken bir işareti olabilir, ancak hemen panik yapmayın ve birkaç hafta içinde kendilerini çözen bir pamukçuk, yamalar veya kırmızı lezyonlarla karıştırmamaya dikkat edin. Yapmanız gereken hemen onu kontrol etmek ve sorunun nedenini teşhis etmektir.

Dilin temiz tutulması iç organların sağlığını destekleyecektir. Bu nedenle, bir dil kazıyıcı kullanarak günde bir veya iki kez kazıdığınızdan emin olun ve detoksifiye edersiniz, sindirimi ve tüm vücut organlarının işlevini uyarırsınız. Ayrıca, günlük gözlemi, ciddi sağlık sorunlarından kaçınmanıza yardımcı olacak yararlı bir önleyici araçtır ve herhangi bir olumlu değişiklik sağlık açısından ilerlemenizi izleyecektir.


Sağlıklı bir dil, sağlıklı bir yaşam için gereklidir, Dil formları ve anlamları ve önemi, Dilinizin sağlığı size sağlığını anlatabilir, Dilinizin rengi ile vücudunuzun sağlığı arasındaki ilişki, Sağlıklı bir dil için yapılması gerekenler , Hasta dil görüntüleri, Belirtileri ve tedavileri ve çok daha ilginç şeyler bu makalede yer almaktadır.

Cep Telefonu Bağımlılığından Nasıl Kurtulunur

Bu makalemizde cep telefonu bağımlılığından kurtulmanın yollarından bahsedeceğiz, telefon bağımlılığının yaşantımıza nasıl bir etkisinin olduğunu ve telefon bağımlılığından nasıl kurtulabilirim konusun detaylı bir şekilde anlatacağım.

cep-telefonu-bağımlılığından-nasıl-kurtulunur


Akıllı telefon artık onsuz yaşayamayacağımız bir şey haline geldi.Randevularımızı düzenlemeyi, doğum günlerini hatırlamayı, en son haberleri öğrenmeyi ve sosyal hayatımdan haberdar olmamızı sağlıyor.

Ama onlar kadar harika,cep telefonlarının birçok olumsuz etkisi var ve sağlıklı bir denge kuramasak bizim için gerçekten kötü olabilir.

Cep telefonlarının bazı olumsuz etkilerine bir göz atalım.

Verimsiz Uyku Alışkanlıkları

Uyuduğunuz odada cep telefonunuzun bulunması gelen bir mesaj sesiyle uykunuzun bölünmesine neden olur ve böylece uyku düzeniniz bozulur. 

İyi bir gece uykusunun, elinizden gelenin en iyisini yapmak ve sakin hissetmek için şart olduğunu biliyoruz. 

Gece akıllı telefon kullanımı uykunuzu ciddi şekilde bozabilir. Telefonunuzun parlak ışığı aslında beyninizi hala gündüz olduğunu düşünmesi için kandırır. Doğal bir uyku hormonu olan melatonin daha sonra baskılanır.

cep-telefonu-bağımlılığından-nasıl-kurtulunur


Kötü Ruh Sağlığı

Akıllı telefon kullanımı eğlenceli ve bilgilendirici olabilir. Çalışmalar ayrıca ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etki keşfetti. 

Araştırmalar, mobil cihazınızı aşırı kullanmanın zihinsel bakış açınız üzerinde bir dizi olumsuz etkiye neden olabileceğini gösteriyor .

Depresyon, kaygı, sabırsızlık, hayal kırıklığı ve tahriş hepsi not edildi. Bu duygular sağlığınızı incitir ve mutlu bir hayat sürmenizi imkansız hale getirir!

Üretkenlik Kaybı

Cep telefonları ne kadar kullanışlı ve hayatımızı oluşturdukları kadar kullanışlı olsalar da, zamanın boşa harcanmasına da katkıda bulunabilirler. 

Gün boyunca e-posta mesajlarınızı ne sıklıkla kontrol ettiğinizi veya sosyal medyaya baktığınızı düşünün. Bazı insanlar telefonlarına bağlı olduklarını hissederler, duydukları her uyarıya cevap vermek için zıplarlar. 

Sizi daha önemli şeyler yapmaktan gerçekten alıkoyabilir. 

Konsantrasyon Kaybı

Aslında, her zaman bu kadar yüksek alarmda olmak, günlük olarak konsantre olma yeteneğimizde bir gerilemeye yol açtı. Bir e-posta mesajının çalınmasıyla bir görevden uzaklaştırıldığınızda, yaptığınız şeye geri dönmek gerçekten zor olabilir. 

Çoklu görev, çoğumuzun üstün olduğu bir şey değildir ve aslında önemli olan şeylere odaklanmamızı daha da zorlaştırabilir. 

Cep Telefonu Bağımlılığından Nasıl Kurtulunur

Cep Telefonu Bağımlılığını Nasıl Yenerim

  • Yemek sırasında cep telefonu yanında bulundurma,
  • Telefonunuzda geçirdiğiniz zamanı sınırlayın,
  • Gereksiz bildirimleri kapatın,
  • Sosyal medyayı çok sık kullanmayın,
  • Cep telefonunuzla uyanmayın,

 

Bunlar, akıllı cep telefonunuzun sizi strese sokmasının ve size zarar vermesinin yollarından sadece birkaçı. 

Cep telefonlarının kötü olduğunu ya da kullanmaman gerektiğini söylemiyorum. Anahtar olan,sizin için çalışan bir denge kurmaktır. 

Çok bağımlı hale geldiğinizi düşünüyorsanız,telefonunuzda geçirdiğiniz zamanı sınırlandırmayı deneyin.

Cep telefonunuzun dikkatinizi dağıtmasına izin vermek yerine, etrafınızdakilere dikkat etmeniz ve yapmanız gereken görevlere odaklanmanız önemlidir. 

Bunun yerine,telefonunuzu kontrol etmek için saatleri planlayın.

Bunları deneyin ve eminim daha mutlu olacaksınız.

HER GÜN YÜRÜMENİN FAYDALARI

Hamile Olduğumu Nasıl Anlarım ve Hamilelik Belirtileri

Her gün yürümenin sağlık açısından inanılmaz faydalarını duydunuz değil mi? Gerçekten akıllara durgunluk veriyorlar.

Günde 5.000 adım mümkün mü?Evet öyle ama daha önemlisi,yürümenin büyük faydalarından yararlanmak için günde 5.000 adım yürümemize gerek yoktur. 

10 dakikalık bir yürüyüş - 1000 adım - diyabet hastalarında kan şekeri seviyelerini düşürür.20 dakikalık bir doğa yürüyüşü - 2.000 adım - Dikkat eksikliği olan çocukların konsantrasyon düzeyini ilaç kadar iyileştirebilir.Günlük 30 dakikalık yürüyüş - 3.000 adım - kalp hastalığı riskini% 20 azaltır. 

Yani,tüm ailenizin yürümenin olağanüstü faydalarından yararlanmasını istiyorsanız,tüm bu 5.000 adımlık zorlukları unutun. 

Ve bunun yerine büyük etkiye sahip bu basit,sürdürülebilir alternatife odaklanın:yol yürüyün. 

Ailemizin sağlığını değiştirebilir ve karbon ayak izimizi azaltarak gezegeni kurtarabilir.Ve çocuklarımızı hayata hazırlar çünkü her gün yürüyen çocuklar her gün yürüyen yetişkinler olur. 

Son yüz yılda hepimiz kısa yolculuklar için arabalara binmeyi alışkanlık haline getirdik.Bu araba sevdası çeşitli sonuçlar doğurdu:

Obezite ve kronik rahatsızlıklarda büyük artışlar, 

Tehlikeli kentsel kirlilik seviyeleri, 

Çocuklarda gelişim bozuklukları, 

Başlıca akıl sağlığı sorunları çünkü o kadar hızlı yaşıyoruz ki beynimiz ayak uyduramıyor, 

Komşularımızla karşılaşmadığımız için topluluk çökmesi, 

hergünyürümeninfaydaları

Hayal edin,yarından itibaren tüm arabayı kısa yolculuklar için terk edeceğimize ve kilometrelerce yürüyeceğimize söz verdiysek eğer,bu durumun şehirlerimizin ve kasabalarımızın karbon ayak izi üzerinde büyük bir etkisi olacaktır. 

Yürüme ailelerimize şaşırtıcı derecede sağlık faydaları sunacaktı. 

YÜRÜMENİN FAYDALARI

Kaba motor gelişim: Her gün dışarıda yürümek , beş yaşın altındaki çocuklarda temel kaba motor becerileri geliştirir . 

Sınıfta konsantrasyon: Okula yürüyerek giden çocuklar günün ilk dört saatinde araba kullananlara kıyasla daha iyi konsantre olurlar. 

Aktivite seviyeleri: Yürüyen çocuklar varış yerlerine vardıklarında daha aktiftir ve bu nedenle yürüyüş bittikten sonra bile artan aktivite seviyelerinin faydalarından yararlanmaya devam ederler. 

Benlik saygısı: Yeşil bir alanda yürümek dahil sadece 5 ila 10 dakikalık aktivite öz saygıyı artırır. 

hergünyürümeninfaydaları

Ruh hali: ve yine doğal bir ortamda sadece 5 ila 10 dakika yürümek ruh halinizi iyileştirir. 

Yaratıcı düşünme: Dışarıda yürümek yaratıcılık düzeylerini % 80'in üzerinde artırır. 

Dikkat eksikliği: Parkta 20 dakikalık bir yürüyüş, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda konsantrasyon seviyelerini ilaç kadar iyileştirir. 

Topluluk bağlantısı:  Her gün yürüyen çocuklar , ergenlik döneminde akıl sağlığını önemli ölçüde iyileştiren toplumlarına daha bağlı hissederler. 

Kronik stres: 20 dakikalık bir yürüyüş ergenlerde kortizol seviyelerini ve kronik stresi azaltır. 

Sırt ağrısı: Haftada iki ila üç kez iki ile üç kilometre yürümek bel ağrısı için uzman egzersizler kadar iyidir. 

Depresyon: Günde sadece iki kilometre yürümek , her yaşta depresyona karşı korur ve acı çekenlerde depresyonu hafifletir. 

Kaygı bozukluğu: 10 dakikalık bir yürüyüş kaygıyı 45 dakikalık bir antrenman kadar hafifletebilir ve faydaları 5 dakika sonra başlar. 

Kan basıncı : Sabah 30 dakikalık bir yürüyüş, kan basıncını  ilaç kadar düşürebilir. 

Diyabet : Her yemekten sonra 10 dakikalık bir yürüyüş , özellikle akşamları kan şekerini önemli ölçüde düşürür. 

Kolesterol: Günde iki ile üç kilometre yürümek  kötü kolesterol seviyelerini  % 20 düşürür. 

Kilo kaybı: Her gün iki kilometre yürümek , haftada 700 kalori yakar. 

Göğüs kanseri:  Günde iki ile üç kilometre yürümek meme kanseri riskini azaltır. 

Kolon kanseri: günde 20 dakika - iki kilometre kadar - yürümek kolon kanseri riskini % 50'ye kadar azaltır. 

Kalp hastalığı: Günde yarım saat yürümek kalp hastalığı riskini  % 20 azaltır. 

Solunum yolu hastalığı: Günde iki ile üç kilometre yürümek, KOAH hastalarında hastaneye yatışları azaltır. 

Görme: Haftada üç kez yürümek göz içi basıncını düşürür ve glokom riskini% 25 azaltır. 

Kasları korur: Bacak kasları ve kalça kasları uzun süre oturmaktan kısalır, günlük yürümek bunu engeller. 

Artrit: Günde 10 ila 40 dakika yürümek, çoğu gün artrit hastalarında eklem ağrısını hafifletir. 

İnme riski: Çoğu gün işe yürümek,inmeden kaynaklanan ölüm riskini % 30 oranında azaltır. 

Alzheimer : Günde iki kilometre yürümek ilerlemesini yavaşlatır . 

Bu akıl almaz bir liste değil mi? Ve yürümenin faydaları ömür boyu sürer. 

hergünyürümeninfaydaları

Çocuk gelişimi ve davranışının erken dönemlerinde devreye giriyorlar, sonra gençleri en savunmasız durumlarında koruyorlar, orta yaştaki tüm kronik hastalıkları ve kanserleri önlüyorlar ve yaşlandıkça bizi sağlıklı ve hareketli tutuyorlar. 

Ve yürümek, adım ölçerler ve günde 5.000 adım yürüme zorlukları hakkında takıntı yapmadan tüm bunları yapabilir.

Sadece yolyürümemiz gerekiyor. 

Buradaki 5 dakika ve 10 dakika ve 20 dakika sonra,hepsi toplanır ve sağlığımızı dönüştürür çünkü ''Yürümek insanın en iyi ilacıdır''. 

Yürüyüş,yerel topluluklarımızdaki kirliliği tedavi etmek için inanılmaz derecede güçlü bir ilaçtır. 

Biz şehir sakinleri,ailemizin kirliliğe katkısını bir gecede % 30 oranında azaltabiliriz,eğer tüm bu yolculukların yaklaşık iki kilometresini veya daha azını şimdi yürümeye söz vermiş olsaydık. 

Hepimizin gücü elimizde ya da ayaklarımızda,tam burada şu anda şehrimizi ve dünyayı değiştirecek güce sahibiz. 

Niye bekliyoruz? Yolu yürüyelim ... 

Umarım bu size ve ailenize dışarı çıkıp yürümenin tüm faydalarından yararlanmanız için ilham vermiştir. 


Hamile Kalmayı Kolaylaştıran Yiyecekler

Günümüzde hamile kalmak isteyen kişi sağlıklı beslenmenin yanında bazı besinleri de alması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu besinlerin hamileliğe olumlu etki yaptığı ileri sürülmektedir.

Kadınlar bu yiyecekleri yiyerek ve hamile kalmak için gereken adımları eksiksiz yapması halinde istediği sonuca varabilmektedir.

Hamile Kalmayı Kolaylaştıran Yiyecekler
Çocuk sahibi olmayı isteyen kadınlarda üreme sağlığını geliştiren en önemli unsurlardan bir tanesi de sağlıklı ve dengeli beslenmedir.

Bunun için içerdiği besin öğeleri ve bazı etken maddeler sayesinde hamile kalmayı kolaylaştıran yiyecekler de söz konusudur.

Araştırmalarla bu yiyeceklerin gerçekten işe yaradığı görülmüştür. Bu besinleri belli ölçülerde beslenme programına eklenmesi ile birlikte doğurganlık arttırılabilir.

Hamile kalmaya çalışıyorsanız, hamile kalmaya çalışırken hamile doğal gıdalar yemeniz gerektiğini duymuş olabilirsiniz. Ancak, hangi yiyecekleri yemeniz ve hangi yiyeceklerden kaçınmanız gerektiğini bulmakta zorlanabilirsiniz. Neyse ki, gebe kalmak için özellikle iyi olan bazı yiyecekler var. Hamile kalmanıza yardımcı olmak için, hamile kalmayı kolaylaştıran bazı yiyecekler burada.

Doğal yoldan hamile kalmak, hangi yiyecekleri yemeniz gerektiğini, hangi yiyeceklerden kaçınmanız gerektiğini ve vücudunuzun verimli olduğundan nasıl emin olacağınızı öğrenmek için çok sabır ve araştırma gerektirir. Muhtemelen birçok insanın size yemeniz gereken yiyeceklerden bahsettiğini duymuşsunuzdur, ancak hamile kalma şansınızı artırmayan yiyecekleri nadiren duyuyorsunuz. Bu makale, hamile kalmayı kolaylaştıran ve zorlaştıran yiyecekler de dahil olmak üzere, doğal yoldan nasıl hamile kalınacağı hakkında bilmeniz gereken her şeyi özetlemektedir!

Hamile Kalmayı Kolaylaştıran Yiyecekler Nelerdir


Fasulye

Harvard Üniversitesinin yaptığı araştırmada fasulyenin doğurganlığı artırdığını bilimsel deneylerle ispatlamıştır. Nohut, mercimek ve fındıkta aynı etkiyi vermese de yinede bir etkisinin olduğu görülmüştür.

Dondurma

The Nurses Health STudy araştırmasına göre hamile kalmak isteyen kadın günde 1–2 porsiyon süt ve süt içeren yiyecekleri yemesi halinde hamile kalmayı başarmıştır. Süt ve süt ürünlerinin kadında yumurtlama kapasitesini artırır.

Yapraklı yeşillikler

Yani ıspanak, marul, roka, brokoli gibi besinler tüketilmesi halinde erkeklerdeki sperm sayısı artmaktadır. Bu da hamileliği olumlu etkileyen bir durumdur. Bu tip besinlerde B vitamini bulunmaktadır. Bu besinleri alan kadında ise yumurtlamayı artırıcı özelliği vardır.

Kabak Çekirdeği

Kabak çekirdeği yüksek miktarda demir içerir. Demir hamile kalma oranını ifade eder. Çünkü adet dönemlerinde yüklü miktarda demir yitirdikleri için bu demirleri yerine koyması gerekmektedir. 

Tam Buğday Ekmeği

Hollanda’da bilimsel araştırmalara göre tam buğday ekmeği içindeki karbonhidratlar nedeniyle vücuttaki insülin seviyesini korumaya birebirdir. Vücuttaki yüksek insülin seviyesi gebe kalmayı önleyici bir durumu vardır. Tam buğday bu insülin oranını ayarlamaktadır.

Zeytinyağı

Vücuttaki insülin seviyesini dengelemesinin yanı sıra yumurtlama ve döllenme aşamasını hızlandırır.

Somon Balığı

Yapılan araştırmalara göre somon balığı üreme hormonlarının düzenli olmasını neden olur. Üreme organlarındaki kan akışını hızlandırır. Hamile kalmak isteyen kadınlar vücuduna çok iyi bakmak zorundadır. Uykusuz kalmaması, nikotin içerin zararlı maddeleri kullanmaması, ağır kaldırmaması gibi birçok şeye dikkat etmelidir. 

Ayrıca omegaüç yönünden zengin kuru yemişler, besleyici olmasının yanı sıra, kalp ve damar sağlığı başta olmak üzere üreme sağlığı ve daha birçok alanda önemli faydalar sağlar.

Yulaf ezmesi, hamile kalmaya çalışırken yemek için en iyi yiyeceklerden biridir. Sadece bir dizi temel vitamin ve mineral içermekle kalmaz, aynı zamanda iyi bilinen bir doğurganlık güçlendiricidir! Yulaf ezmesinin çalışma şekli, adet döngüsünü desteklemeye yardımcı olan progesteron adı verilen bir hormon salgılamasıdır. Bu hormon, yumurtlama söz konusu olduğunda çok önemlidir çünkü yumurtanın yumurtalıklardan salınmasına yardımcı olur. Yiyeceklerin vücudunuzun işleyişi üzerinde önemli bir etkisi olabilir!

Bu besinlerden bazıları badem,ceviz ve fındıktır bu besinlerin omegaüç yönünden zengin besinler olmaları nedeniyle sağlık açısından önemli faydaları da vardır.

Her şeyi tam ve doğru yaptığını düşünüyorsa bu yiyecekleri yemesi onun hamile kalmasına olumlu etki yapacaktır. Aksi taktirde ne kadar bu yiyecekler yenilirse yenilsin bir işe yaramayacaktır.

Her insanın farklı olduğunu ve farklı deneyimlere sahip olduğunu hatırlamak önemlidir. Sizin için neyin işe yaradığını ve nelerden hoşlandığınızı bulmanız gerekir. Yukarıda listelenen ipuçları, hamile kalmanın yaygın yollarıdır, ancak sizin için işe yaramazsa cesaretiniz kırılmasın. Denemeye devam edin ve sonunda hamile kalacaksınız.



Kürtaj Kaçıncı Haftaya veya Aya Kadar Yapılabilir

Hamile olduğunuzu geç farkettiniz ama anne olmak istemiyorum diyorsunuz ve kürtaj yaptırmak istiyorsunuz. Peki kürtaj gebeliğin kaçıncı haftasında yada kaçıncı ayında yapılır? Bu konumuzda bu sorularınızı yanıtlayacağız.

Kürtaj Kaçıncı Haftaya veya Aya Kadar Yapılabilir
Hamile kalmak istemeyen ve anneliğe henüz hazır olmayan kadınlar için bebek aldırma işlemi alternatif bir çözüm olarak görülmektedir. Peki bebek aldırma yani kürtaj hakkında neler biliyorsunuz ? 

Kürtaj işlemi gebeliğin 7. haftasına kadar yapılır. Bu işlem sırasında doktor, fetüsü rahim dışına çıkaracak bir cihaz kullanacaktır. Kürtaj işlemi genellikle 2 adımda yapılır ve ağrılı değildir. İlk adım, bir yumurtanın döllenmesini durdurmak ve ikincisi, fetüsü parçalamaktır. Hamileyseniz ve fetüsü sonlandırmak istiyorsanız ve 7 haftanın altındaysanız doktora gitmeli ve kürtaj işlemi yapmasını istemelisiniz. İlk 7 haftadan sonra hastaneye gitmeniz ve cerrahi kürtaj yaptırmanız gerekir. Kürtaj yaptırmanın en iyi yolunun, işlemin detaylarını anlatabilecek ve sorularınızı cevaplayabilecek bir doktorla konuşmak olduğunu bilmelisiniz.

Kürtaj işlemi için hazır mısınız ? Aklınıza takılanları madde madde cevaplayarak sizlere bu konuda en ayrıntılı bilgileri vereceğiz.

Kürtaj nedir

Kısaca gebeliğin sonlandırılması veya bebeğin rahimden tıbbi yöntemlerle alınmasıdır. Aslında bu aşamada bebek tabiri yanlış olacaktır, cenin demek daha doğru bir ifade kabul edilebilir.

Bir kadının vücudu hamilelik sırasında çok şey yaşar ve bazı kadınlar çok zor veya acı verici olacağını düşündükleri hamileliklerini sonlandırmayı seçerler. Kürtajlar bir klinikte veya hastanede yapılır ve nispeten hızlı ve ağrısızdır. İlaçlardan cerrahi bir prosedüre kadar değişebilirler. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde yapılan kürtajlar anne için daha pahalı ve risklidir.

Kürtajı kimler yapar

Kürtaj yapan doktorlara jinekolog (jinekoloji uzmanı) yani Türkiye’deki adıyla Kadın doğum uzmanı denilmektedir. Kürtaj genellikle özel hastanelerde veya özel muayenehanelerde gerçekleştirilmektedir.

Kürtajın nasıl yapılacağını bilmek önemlidir. Kürtaj iki yöntemle yapılabilir: cerrahi ve tıbbi. Hamilelik süresine bağlı olarak, kürtaj yöntemi farklılık gösterir. İlk yöntem cerrahi kürtajdır; bu yöntem, vakum aspirasyonu olarak bilinen bir prosedürü içerir. Bu işlem sırasında rahim içine bir tüp yerleştirilir ve bir şırınga yardımıyla embriyo emilir. İkinci yöntem ise kürtaj hapı olarak da bilinen tıbbi kürtajdır. Bu yöntem hap almaktan ibarettir. İlk hap olan mifepriston adetinizin ilk gününde alınır. Bu hap embriyonuzun büyümesini durdururken ikinci hap olan misoprostol 24 saat içinde alınır. İkinci hap alındığında, prostoglandinleri serbest bırakır, bu da kasılmalara neden olarak embriyoyu dışarı atar.

Kürtaj yaptırmak yasal mı


Kürtaj yaptırmak kaçıncı aya kadar yasal diye soracak olursanız hiç bir tıbbi gerekçe yoksa yani ebeveynlerin talebi üzerine yapılan kürtaj işlemi 10. hafta yani 2,5 ay içerisinde yasaldır. 10. hafta 1 gün sonra kürtaj yaptırmak isterseniz bu yasa dışı kabul edilmektedir. Bebeğin sağlık sorunlarından kaynaklı kürtaj gerekiyorsa yani bebekte herhangi bir sakatlık mevcutsa ilaçla düşük yapma yöntemi yada kürtaj ile bebeğin alınması yapılabilmektedir.

Kürtaj kaç haftalıkken yapılır


Kürtaj yaptırmak için en uygun zaman gebeliğin ilk ayı yada maksimum gebeliğin 5. – 6. haftasıdır. Kürtaj ne zaman yapılır diye düşünüyorsanız en net cevap : ne kadar erken yaptırırsanız o kadar kolay ve risksiz olur. 

Hamileliğin her haftasında her ayında kürtaj yapılabilir fakat bunun için uzman doktorların gerekli tıbbi malzemelerle müdahale etmesi gerekir. 3. ayda yada 4. ayda kürtaj yapılır mı elbette ki yapılır ama bu yasal süreç içerisinde olmadığı için kürtaj için geçerli bir sebebinizin olması gerekiyor.

Kürtaj sonrasında kanama, ağrı ve enfeksiyon varsa ne yapılmalı


Kürtaj sonrasında meydana gelecek sağlık sorunları, kanama, ağrı ve enfeksiyonlar için mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz. Doktorunuz gerekli inceleme sonrasında kanamanın sebebini, ağrıların nedenini ve enfeksiyonlara karşı alınması gereken önlemleri belirleyecektir.

Kürtaj sonrası adet görme ve adet gecikmesi


Kürtaj sonrası adet görme ortalama 20-40 gün içerisinde olmaktadır. Bazen bu süre uzayabilmektedir fakat 6 hafta sonrasında hala adet görmemişseniz doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. 

Kürtaj sonrasında adet düzensizliği meydana gelebilir bunun için strese girmenize gerek yoktur. Doktorunuz kürtaj sonrasında aralıklarla sizi kontrol ederek herhangi bir sorun olup olmadığını araştıracaktır. 

Herhangi bir sorun olması halinde gerekli müdahaleyi doktorunuz yapacaktır


Daha önce bebek aldırmışsanız yani kürtaj yaptırmışsanız yorumlar kısmından tecrübelerinizi diğer okuyucularımız ile paylaşabilir onlara yaşadığınız deneyim hakkında gizlilik içerisinde bilgi verebilirsiniz. 

Kürtaj yaptıranlar ve kürtaj yaptıranların yorumları sayesinden tüm okuyucularımız birinci kaynaktan tecrübeniz çerçevesinde en doğru bilgiye ulaşacaklardır.

Doğum Kontrol Hapı Kilo Aldırır mı

Doğum kontrol haplarını kullanmak isteyen birçok kadının kafasındaki en büyük soru işareti doğum kontrol hapının onlara kilo aldırıp aldırmayacağıdır. Çoğu kadın bu konuda büyük bir endişeye kapılabilirler. 

Bazıları doğum kontrol hapı kilo aldırır mı korkusu yüzünden doğum kontrol hapı kullanmaktan bile vazgeçebilirler. Ancak yapılan araştırmalar bu hapların obeziteye yol açmadıkları kanıtlanmıştır.

Doğum Kontrol Hapı Kilo Aldırır mı
Doğum kontrol hapları, doğum kontrol hapı ilk kez 1960 yılında piyasaya çıktığından beri kullanılan yaygın bir doğum kontrol yöntemidir. Kolaylığı ve etkinliği nedeniyle yaygın olarak popüler olmuştur. Bununla birlikte, güvenliği ve etkinliği hala sorgulanmaktadır. New York Times'tan bir makalede, "doğum kontrol haplarının doğru kullanıldığında yüzde 99,7'lik bir etkinlik oranına sahip olduğu, ancak kadınların sadece yüzde 75'inin gerçekten doğru kullandığı" belirtilmektedir. Bu makale, doğum kontrol haplarını doğum kontrol yöntemi olarak kullanmayı düşünen kadınlar için eğitimin ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır.

Çoğu araştırmanın sonucunda doğum kontrol haplarının kilo almaya herhangi bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Fakat şu da bilinmelidir ki doğum kontrol hapları içerisindeki belirli hormonlar vücutta hafif oranda su tutmaya yol açabilmektedir. 

Bu durum ise senelik süreçte bakıldığında birkaç kilo alınmış yanılgısına kadınları kolayca düşürebilmektedir.

Gebeliği önlemek için doğum kontrol hapları alınır. Pek çok farklı türde doğum kontrol hapına baktığınızda, göreceğiniz bir şey, en yaygın yan etkisinin kilo alımına neden olma olasılığı olduğudur. Bunun nedeni bu haplarda kullanılan hormonlardır. Bununla birlikte, hapı alırken kilo alımını en aza indirmek için yapabileceğiniz başka şeyler de vardır.

UZUN VADEDE ALINAN KİLOLARIN SEBEPLERİ DOĞUM KONTROL HAPLARIMI


Doğum kontrol haplarının kilo aldırmak gibi bir yan etkisi bulunmaz. Genellikle kilo alımları bu haplardan daha farklı sebeplere dayanır. 

Örneğin kadının gün içinde yeterli hareket sağlamaması, yanlış ve aşırı yağlı bir beslenme düzeni ya da sağlıksız beslenme sonucu metabolizmanın yavaşlaması gibi sebepler kilo artışına neden olabilmektedir.

Fakat çoğu kadın uzun vadede aldıkları kiloları bu hapların neden olduğu kanıtındadır. Ancak bu yanlış düşüncedir doğum kontrol hapları alınan kilolardan sorumlu tutulmamalıdır. 

Hamilelikten kaçınmak için doğum kontrol haplarının kullanımı, 30 yılı aşkın bir süredir insanlar arasında mevcuttur. Doğum kontrol hapı başlangıçta alternatif bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanıldı, ancak daha sonra FDA tarafından onaylandı ve şu anda ABD'de en popüler doğum kontrol yöntemi. Bir kişinin vücudu üzerinde farklı etkileri olabilen çeşitli doğum kontrol hapları mevcuttur, bu nedenle doktorunuza danışmanız önemlidir. 

Doğum kontrol hapı kullanımıyla ilgili en yaygın yan etkilerden bazıları kilo alımı, mide bulantısı ve düzensiz adet kanamasıdır. Bununla birlikte, doğum kontrol haplarının yan etkilerinin genellikle hafif olduğunu ve birkaç ay sonra kaybolduğunu belirtmek önemlidir.

DOĞUM KONTROL HAPLARI VÜCUTTA SU TUTULMASINA NEDEN OLURMU


Doğum kontrol hapları kilo alımına ya da kilo kaybına herhangi bir etkide bulunmazlar. 

Ancak doğum kontrol haplarının içerisindeki belirli maddeler vücutta su tutulması durumuna sebep olabildiği için kilo artışına sebep olabilir. 

Yine de unutmamak gerekir ki bu durum yılda 1 ya da 2 kilo şeklinde bir değişikliğe sebep olmaktan öteye geçmeyecektir. 

Bu durum da alınan tuz miktarını azaltma ve spor yapma ile kolayca çözülebilmektedir. 

Unutulmamalıdır ki aşırı kilo almanın altında yatan gerçek sebepler sağlıksız beslenme ve spor yapmamaktır. 

Beslenmenize dikkat edip sağlıklı şeyler tükettiğiniz sürece ve sporunuzu hareketinizi hayatınızda eksik bırakmadığınız sürece gönül rahatlığıyla doğum kontrol hapı kullanabilirsiniz.

Doğum kontrol hapları, vücudunuzun hamileliği önlemek için östrojen ve progestin hormonlarını nasıl kullandığını kontrol eder. Farklı hapların farklı miktarlarda östrojen ve progestin vardır, ancak hepsinin etkili olması için yeterlidir. Bu ilacı almakla ilgili olabileceğini düşündüğünüz herhangi bir yan etki yaşarsanız, sağlık uzmanınıza danışın.

Uzmanlar, özellikle 35 yaşın üzerindeyseniz, yüksek tansiyonunuz varsa, sigara içiyorsanız veya kalp hastalığı riskiniz varsa veya felç veya kan pıhtılaşması geçmişiniz varsa belirli doğum kontrol haplarının kullanımına karşı uyarıda bulunurlar. Kilo alımı için en iyi doğum kontrol haplarını bulmak için herhangi bir sağlık sorununa göre ihtiyaçlarınızı belirlemenize yardımcı olabilecek bir jinekoloğa danışmalısınız. Ne yazık ki, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğum kontrol hapları hamileliği önlemede çok etkili değildir. Gerçekte, çoğu kadının doğum kontrol haplarını adetlerini düzenlemenin bir yolu olarak kullanır. Doğum kontrol hapları hamileliği önlemede çok etkili olabilir. 



Evde Hamilelik Testi Nasıl Yapılır

Hamilelik testi için yapılması gereken birkaç yöntem vardır ancak genelde bayanlar ilk testleri evlerinde kendileri yapmayı tercih ederler. Evde yapılan bu testler arasında da en çok kullanılan ve doğruluğu % 90’lara varan idrar testi uygulamasıdır.

Evde Hamilelik Testi Nasıl Yapılır
En etkili ve doğru sonuç veren idrar ile yapılan gebelik testi diyebiliriz. Aslında en kolay yolla hamile olup olmadığınızı öğrenmeniz açısından da en çok tercih edilen gebelik testi eczaneden aldığınız testlerdir. 

Kan testi ise %100 doğru sonuç alacağınız sağlık merkezlerinde uygulanan bir yöntemdir. Bu testler için eczaneden küçük bir test cihazı alınması yeterli olacaktır.

İdrarda Evde Gebelik Testi Nasıl Yapılır 


Bu testin en önemli ayağı adetinizin gecikmesi durumudur. Yani adetiniz gecikmemiş ise testten istediğiniz sonucu alamayacaksınız demektir. 

Kısacası gebeliğin net olarak belirlenmesi için adetinizin de gecikmiş olması gerekmektedir. Daha net bir sonuç için adetinizin dört yada beş gün geçmesini beklemelisiniz bu süre en ideal olan zamandır. 

Eczaneden almış olduğunuz gebelik testinin üzerinde kullanma talimatı yazacaktır bunu iyice okumalısınız çünkü genellikle bu cihazlar markalarına göre satıldıkları için kullanımda farklılıklar gösterebilirler. 

Gebelik testi esnasında temiz olduğunu bildiğiniz bir bardağa idrarınızı yapın bu cam ya da plastik bir bardakta olabilir. 

Gebelik test cihazını düzgün bir yere koyduktan sonra üzerine bir iki damla civarında idrarınızdan damlatın genelde bu tarz testlerin içerisinden damlalıklarda çıkacaktır. 

İdrarınızı testin sonucunu okuyacağınız alana damlatılmaması önemlidir yalnızca işaretli olan bölgeye damlatılması gerekir. 

İşlem bittikten 2 ya da 5 dakika arasında sonuç size gösterilecektir. Eğer ki burada tek çizgi oluşmuşsa gebelik yok demektir ancak çift çizgi gebelik sürecinin de başladığı anlamına gelir.

Kanda Gebelik Testi Nasıl Yapılır

Kanda yapılan gebelik testinde sizin aç yada tok olmanız fark etmez bu nedenle günün herhangi bir saatinde testiniz için muayene olabilir ve yapabilirsiniz. 

Kan testinde önemli olan konu idrarda olduğu gibi adet sürecinizin gecikmiş olmasıdır eğer adet sürecinizden önce bu testi yaptırırsanız doğru teşhisi alamama durumunuz olur.

Bir tüp içerisine kan alınacak ve sonucu bir iki saat boyunca beklenecektir. Bu test en kesin sonucunda verilmesinde etkilidir. Genelde bayanlar bu testi idrar testini yaptıktan sonra tercih ederler.

Gebelik Testi Ne Zaman Yapılmalıdır 

Hamilelik şüphesi olan kadınlar öncelikle regl döneminde gecikme yaşayıp yaşamadığını hesaplamalıdır. Adet dönemi gecikmiş ise gebelik testi uygulanarak sonuç kontrol edilebilir. 

Evde gebelik testi yapmak için en uygun zaman 7-15 gün aralığındadır. 15 gün sonra yapılacak gebelik testi daha doğru sonuç verecektir. 

Evde gebelik testi uygulaması yaptınız sonuç pozitif çıktı ise mutlaka kan testi yaptırın ve sonucun doğruluğundan emin olun. 

Gebelik testi sonucu silik çıktı yada sonuç tam görünmüyor. Bu gibi durumlarda yeni bir test yapmanız uygun olacaktır.


Diş Çıkaran Bebek Belirtileri ve Bebeği Rahatlatacak Öneriler

Diş çıkaran bebek için yemek yemek,çiğnemek dişleri için önemli bir fonksiyondur.Dişler çiğneme sırasında tükürük hareketi ile temizlenir.İçtiğimiz sıvılar da gün içinde diş yüzeyini temizler çocukların bu aşamaya gelebilmesi için diş çıkaran bebeklerin bilinçli bir şekilde doktor kontrolünde gelişiminim sağlanması gerekir.

Diş Çıkaran Bebek Belirtileri ve Bebeği Rahatlatacak Öneriler
Bebeğin dişlerinin çıkması
büyüdüğünün,geliştiğinin ifadesidir ve anne babaları mutlu eder.Fakat aynı durum bebeğin huzurunu kaçırır,iştahsız günlere neden olursa aileler için sıkıntı nedenidir.

Bebeklerin süt dişlerinin sağlıklı olması,kalıcı dişlerin düzgün sürmesi için çok önemlidir.Bebeklerde ilk dişler çıktıktan itibaren anne parmak fırçası denilen bir fırça ile bebeğinin dişini temizlemelidir.

Bebeklerde süt dişleri tamamen çıktığında anne ya da baba ile çocuk dişlerini fırçalamalı dır.Florür içeren macunlar kullanılmamalıdır çünkü çocuklar macunu yutabilir ve flor zehirlenmesi olabilir.

Diş Çıkaran Bebek Belirtileri

Her ne kadar ilk diş genelde 6. aydan, hatta bazen bir yaştan sonra çıksa da iki aydan itibaren görülmesi mümkündür.

Ender olarak bazen bebekler bir veya daha fazla diş ile doğabilir. Çok sallanıyorlarsa bunların çekilmesi gerekir, çünkü onları yutma olasılığı vardır veya emzirme esnasında sorun teşkil edebilir.

Genelde ilk çıkan diş ön tarafta olur.Diş, diş etine yaklaştıkça o bölgede kızarıklık, şişlik, hassasiyet görülebilir. Hatta bazen dişin çıkacağı bölgede ufak sıvı ile dolu bir oluşum da gelişebilir.

Bu kistik yapılar genelde zararsızdır ve özel bir girişime gerek yoktur. 20 adet süt dişinin tamamının çıkması genelde 3 yaşına doğru olur. Kalıcı dişler 6 yaş civarında çıkar.

Bazı dişler çıkarken diğerlerine kıyasla daha ağrılı olabilir. İlk çıkan diş, bazen en kötüsü olabilir. Bazen daha büyük azı dişleri de sorun çıkartabilir. Bir anda birden fazla dişin çıkması da mümkündür.

Birçok çocuk diş çıkarırken hiçbir sorun yaşamaz. Oysa bazıları önemli derecede sıkıntı çeker. Genelde diş çıkarma ile ilgili ağrı dalgalanma şeklinde gelir, gider ve başladıktan sonra birkaç dakika içinde geçer.

Diş Çıkarma Belirtileri Nelerdir

1. Artan tükürük
2. Uyku düzensizliği
3. İştahsızlık
4. Gelen giden huzursuzluk
5. Ellerini ısırması
6. Ağız çevresinde hafif döküntü

Diş Çıkaran Bebeklerde Evde Bakım Nasıl Olmalıdır

Sıkıntı çeken bebeğin diş etine hafif basınç uygulanırsa bebekte bir rahatlama görülür. Bu nedenle anne babaların ellerini yıkadıktan sonra bir parmağını o bölgeye hafifçe bastırması veya bebeğin temiz bir bezi ısırmasına izin vermesi uygundur.

Eğer diş çıkarma ağrı ve iştahsızlığa yol açıyorsa, bazen beslerken farklı bir biberon ucu veya ağızlı bardak kullanılması bebeğin daha rahat beslenmesine zemin sağlayabilir.

Soğuk nesneler diş etindeki kızarıklık ve şişliği azaltabilir. Bu nedenle tecrübeli ebeveynler temiz, dondurulmuş bezleri kullanırlar. Aynı zamanda su içeren dişlikler vardır ve buzdolabında soğutularak kullanılırlar. Bununla birlikte diş etlerine uzun süreli aşırı soğuk uygulama önerilmez.

Diş Çıkaran Bebeği Rahatlatacak Öneriler

■ Bebeğinize çiğneyecek bir şeyler verin.Bebeğin çiğneyerek diş etlerini kaşıyabileceği,özellikle soğuk (soğuk bir muz veya havuç,lastik bir diş halkası vb.) şeyler verilebilir.Bebeğinize çiğnemesi için birşey verdiğiniz zaman akciğerlerine kaçırmaması için mutlaka yanında bulunun ve oturur pozisyonda olmasını sağlayın.

■ Bebeğinizin diş etlerine temiz ve soğuk bezle masaj yapın.

■ Diş etlerini hafifçe uyuşturmak için doktor önerisiyle verilen diş jellerinden beslenme önceleri diş etlerine sürün.

■ Diş kaşıyıcı seçerken ürünün plastik ve boyalı olmamasına dikkat edin.

■ Diğer önlemlerle beraber bebeğinizin çok sıkıntısı varsa, parasetamol vermek için doktorunuza danışın.

■ Bebeğinizin diş çıkarırken yaşadığı yan etkileri de başlı başına birer hastalık olarak kabul edin ve tedavisi için harekete geçin.

■ Sıvı içmesini sağlayın. Bu dönemde bebeğin çok salyası aktığı için sıvı ihtiyacı da artar.

■ Bebeğinizin ateşi 38 derece ve üstündeyse ve/veya ishali varsa, beraberinde diş de çıkartıyor olsa da doktorunuza danışın. İshal, ateş gibi belirtiler diş çıkartma ile aynı anda başlamış farklı bir hastalığın belirtileri olabilir. 

Bebekler diş çıkartırken hastalıklara daha yatkın olurlar ve iyileşmeleri daha sorunlu olabilir.

Diş Çıkaran Bebek Belirtileri ve Bebeği Rahatlatacak Öneriler

 Diş Çıkaran Bebeklerde Ağrı Kesici Kullanılmalı mı

Eczaneden alınabilecek bazı ilaçlar ağrı kesmek amacıyla doğrudan diş etlerinin üstüne sürülebilir. Diş etlerini belirli bir süre için uyuşturan maddeler içerirler. 

Kısa süreler için yardımcı olabilirler, ancak bazı çocuklar bunların tat veya yarattığı etkiyi beğenmeyebilirler.

Bu ilaçların bebeğin boğazına değmemesini sağlamak önemlidir, çünkü o bölgenin uyuşması öğürme refleksini hafifletebilir ve yemeklerin akciğerlere kaçmasına neden olabilir.

Parasetamol veya ibuprofen içeren ilaçlar ağrının azaltılmasında faydalı olabilirler.Bunlar daha önce bahsedilen yöntemler denendikten sonra birkaç kez verilebilir. 

Diş çıkarırken çok ilaç kullanmamak daha uygundur, çünkü altta yatan başka bir hastalığın yarattığı ateşi düşürebileceğinden ebeveynleri ve doktoru o hastalıktan habersiz bırakabilir.Bebeklere aspirin içeren ilaçlar verilmemelidir.

Diş çıkarmak normaldir.Bu nedenle bundan doğabilecek sorunlara geniş bir bakış açısıyla yaklaşılması gerekir. 

Çoğu bebek ve çocuklarda eninde sonunda 20 süt dişi çıkmakta bu dişler düştükten sonra da yerine 32 kalıcı diş gelmektedir, anne babaların bu süreç boyunca duyarlı ve dikkatli olmaları yeterlidir.

Çocukların hiçbir sorunu olmasa bile süt dişlerini çıkardığı zaman yani  bir yaşından sonra, çocuk diş hekimi tarafından ilk ağız içi muayenesinin  yapılması gereklidir. Bu yaştan sonra ise en geç 6 ayda arayla kontrollerin  sürdürülmesi önerilir. 

Çünkü ağız içerisinde çürük oluşumuna neden olan faktörler,çocuk ilk dişlerini çıkardığında mevcut problemlerdir.Bunlar yanlış  beslenme alışkanlıklarından ya da emzik ve aparatların yanlış kullanımından  kaynaklanabiliyor. Bunun için gerekli önlemlerin alınması lazımdır.


Hamilelik Testi Ne Zaman Yapılmalı

Hamilelik Testi Ne Zaman Yapılmalı

Gebelik durumunda şüphesi olan her bayanın dikkat etmesi gereken ilk nokta adet gününde herhangi bir değişiklik olup olmadığıdır. Kadınlar ne zaman adet olacaklarını ve bunun süresini bilirler. Burada belki birkaç günlük bir gecikme ya da öne gelme durumu yaşanabilir ancak bu herhangi bir şekilde sorun teşkil etmez.

Ancak adet tarihinizde ciddi anlamda sizi rahatsız edecek bir sapma olduğunda aklınıza gelecek ilk şeyin gebelik şüphesi olması gerektiğini de bilmeniz gerekir. Böyle durumlarda yapılacak en doğru şey eczaneden alınan bir test çubuğu ile evinizde gebe olup olmadığınızı kontrol etmenizdir. Bu durum size doğru bilgiyi mutlaka verecek ve içinizdeki şüpheleri kaldıracaktır.

Gebelik Testi Sonuçları Doğrumudur 


Gebelik sonuçları evde eczaneden alınan bir cihazla yapıldığı için bazen doğru çıkmadığı da olabilmektedir ancak bunun en doğruyu gösteren yöntemi ise kan testi yapılmasıdır.

Gebelik Testi Ne Zaman Yapılır


Evde yapılan idrar testinde bilinmesi gereken şey cinsel ilişkiye girildikten sonra 15 gün sürenin geçmesidir. Bu süre öncesinde yaptığınız bir testte doğru bilgiyi edinemezsiniz. Tam olarak bilgi alınabilmesi için bu süre oldukça önemlidir. Yani 15 gün süre öncesinde yanılma payınız % 90 olacaktır.

Gebelik Testi Sonucuna Göre Ne Yapılır


 Eğer ki evde yapmış olduğunuz idrar testiniz sonucunda durum pozitif çıkmışsa o zaman bu ciddi bir konudur ve bir an önce sizin kan testi yaptırmanız gerekir. Çünkü siz o teste göre gebesiniz. Ancak sonuç negatif çıkmış ise bu kez kendinizi garanti altına almak için kan testi yaptırmanızı öneririz.

Kanda Gebelik Testi Nerede Yapılır 


Durumu garanti altına almak amacıyla yapacağınız kan testleri için sadece hastaneye gitmeniz gerekmiyor. Bunu sağlık ocakları ve de özel sağlık merkezlerinden ya da kliniklerden yaptırabilirsiniz. Bunun için cinsel ilişkiye girmenizden 1 hafta süre geçmesi yeterli olacaktır.


Hamilelik Nasıl Önlenir ve Hamilelikten Korunma Yolları

Hamilelik Nasıl Önlenir ve Hamilelikten Korunma Yolları

Özellikle yeni evli çiftler hemen anne baba olmak istemezler. Yine daha fazla çocuk bakmak istemeyen, maddi gücü olmayan veya anne baba olmaya hazır hissetmeyen kişiler de çeşitli gebelikten korunma yöntemlerini deneyerek gebeliği önleyebilmektedirler. 

Bu yöntemler kullanılırken mutlaka bir kadın doğum uzmanına başvurmak ve muayene olmak gerekir. Çünkü herkesin bünyesi farkl olduğu için sizin için en iyi doğum kontrol tekniğine doktorunuz karar verecektir.

En çok uygulanan ve etkili olan gebelik önlemleri şunlardır:

Doğum kontrol hapları:

En çok bilinen doğum kontrol yöntemidir. Hormon içeren bu haplar belirli aralıklarla alındığında gebelik tamamen engellenebilmektedir. İlk hap âdetin 4. veya 5. gününde alınır ve 21 gün kesintisi alınmaya devam edilir. Daha sonra 7 günlük ara verilir ve bu arada kişi adet görmektedir. Hapların her gün hatta aynı saatte alınması gerekir; çünkü aksatıldığında hapların koruyucu etkisi de azalmakta bu yüzden kişi hamile kalabilmektedir. Hap kullanımının bırakılması ile birlikte kadınlar tekrar doğurganlık kazanırlar

Ertesi gün hapları:

Korunmasız cinsel ilişkiden sonra hamileliği önlemek için ertesi gün hapı da alınabilir. Bu hapların ilişkiyi takip eden ilk 72 saat içinde alınması gerekir; aksi halde gebelik riski yükselmektedir. Ertesi gün hapları gebeliği %80 oranında önleyebilir. Bunun yanında çok küçük bir ihtimal olmasına rağmen hap alınsa bile gebelik olasılığının devam ettiğini unutmamanız gerekir.

Prezervatif:

 Erkekler için en etkili korunma yollarından birisidir. Herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır ve gebeliği %98 oranında önleme etkisine sahiptir. Buuygulama esnasında hamileliğin yanı sıra AIDS gibi hastalıklara karşı da koruma sağlanmaktadır.

Tüplerin bağlanması:

İlişki sırasında spermler kadınlardaki rahim tüpleri aracılığı ile yumurtalıklara taşınır ve burada döllenme gerçekleşir. Hamileliği önlemek için kullanılan yöntemlerin en etkili olanı bu tüplerin cerrahi yollarla bağlanmasıdır. Bu sayede spermin yumurtalıkla teması da engellenmiş olur.

Spiral:

Rahim içi araç olarak da bilinen spiral T biçiminde bakır bir cihazdır. Rahime yerleştirilerek yumurtalıklara spermlerin ulaşmasını engellemekte ve bu sayede gebeliği kesin olarak önlemektedir. Spiralinin ömrü yaklaşık olarak 10 yıldır; fakat yılda bir kez mutlaka doktor kontrolünden geçirilmesi gerekir.

Doğum Kontrol Haplarının Yan Etkileri

Birçok kadın, hamileliği önlemenin güvenli ve etkili bir yolu olduğu için doğum kontrol hapı alır. Ancak birçok kadın doğum kontrol haplarının bazı olumsuz yan etkilere de neden olabileceğinin farkında değildir. Hapı almak sizin için hala iyi bir seçenekse, olumsuz yan etkileri en aza indirmek için yapabileceğiniz bazı şeyler var.

Örneğin, farklı doğum kontrol hapları türleri arasında geçiş yapmak iyi bir fikirdir. Ayrıca sağlıklı yiyecekleri diyetinize dahil etmeye çalışmalısınız. Yine de bu adımlar her zaman yeterli olmayabilir. Şiddetli olumsuz yan etkiler yaşıyorsanız, başka bir doğum kontrol yöntemine geçme konusunda doktorunuzla konuşmanız önemlidir.

Doğum kontrol hapları, hamileliği önlemek, adet döngüsünü düzenlemek veya anormal hormon üretimini bastırmak gibi çeşitli farklı şeyler elde etmek için kullanılır. Aşağıda doğum kontrol haplarının ne olduğunu, yaygın yan etkileri ve nasıl kullanıldığını açıklayan üç bölümümüz var.

Doğum Kontrol Haplarının Yan Etkileri

Doğum kontrol hapları en yaygın ve etkili doğum kontrol yöntemidir. Vücudun zaten hamile olduğunu düşünmesini sağlamak için tasarlanmış yapay hormonlardan oluşurlar. Hormonlar, adet döngüsünün ortasında bir dişinin yumurtasını serbest bırakma süreci olan yumurtlamayı önler. Yumurtlamayı durdurmak hamileliğin oluşmasını engeller. Hap, hamileliği önlemenin en etkili yollarından biri olsa da, bazı kadınlarda her zaman işe yaramayan yan etkileri de vardır. Piyasada birçok farklı doğum kontrol hapı türü vardır, bu nedenle sizin için en uygun olanı bulacağınızdan emin olabilirsiniz!

Doğum kontrol hapları hem progesteron hem de östrojen içerebildiği gibi sadece progesteron içeren haplar da bulunmaktadır. Yani bütün doğum kontrol haplarında mutlaka hormon katkısı bulunmaktadır.

Bu sebeple bitkisel olduğu söylenen ilaçların genellikle hamile kalma üzerinde herhangi bir etkisi yoktur.

Doğum kontrol hapları nasıl alınır

Eğer doğum kontrol haplarından o ay için maksimum korunma isteniyorsa adetin ilk günü alınması yerinde olacaktır. Bununla birlikte hapı adet döneminin ilk 5 gününde almanız da mümkündür. Bu haplar bir ayda 21 gün boyunca düzenli ve kesintisiz bir şekilde alınır. Hatta hapların aynı saatte alınması koruyuculuğunu artıracaktır. 21 gün düzenli kullandıktan sonra 7 günlük bir ara verilir. Bu süreç adet olmamanız için yeterlidir. İlaç alınmadığı takdirde kişi tekrar doğurganlık özelliği kazanır.

Doğum kontrol haplarının etkisi:

Bu haplar hipoáz bezinde FSH salınımı azaltarak hamile kalınmasını engeller. Sperm haplar alındıktan sonra rahim içinde istediği gibi dolaşmaz hatta rahim içine girilmesi engellenmektedir. Bu haplar alınmadan önce mutlaka doktora başvurup gerekli tetkikleri yaptırmalısınız. Çünkü sanılanın aksine doğum kontrol yöntemi her kadına uygun olmayabilmektedir. Özellikle sigara kullanan ve 35 yaşın üzerinde olan kadınlar risk grubu içindedirler.

Hapların yan etkileri:

- Bulantı ve kusma
- Nadir görülen baş ağrıları
- Memelerin hassaslaşması ve büyümesi
- İki adet arasında lekelenmenin görülmesi
- Safra kesesinde taş oluşumu
- Ruhsal sıkıntılar ve depresyon
- Az da olsa kilo artışı
- Adet görmede problemler
- Damarlarda tıkanıklık

Doğum Kontrol Haplarının Yan Etkileri

Bütün bunların yanı sıra doğum kontrol haplarının daha ciddi yan etkileri de olabilmektedir. Bu etkiler görüldüğünde vakit geçirmeden doktora başvurmalısınız:

- Görmede bozulmalar; hiç görememe veya çift görme
- Çok şiddetli baş ağrıları ve baş dönmesi Vücutta belirli bölümlerde ortaya çıkan uyuşma
- Nefes alıp vermede zorluklar
- Konuşmanın bozulması
- Adet görememe veya adet döneminde aşırı kanama
- Memede kitlenin fark edilmesi
- Göğüslerden süt benzeri sıvının gelmesi

Doğum kontrol hapları en etkili yöntemlerden birisi olmakla birlikte mutlaka dikkatli kullanılmalı ve bu konu hakkında doktordan da bilgi alınmalıdır. Doğum kontrol haplarına başladığınızda, olası tüm etkileri bilmelisiniz. En yaygın yan etkilerden biri kilo alımıdır! Ama bu senin başına geleceği anlamına gelmez. Kilo alımını önlemeye yardımcı olmak için yapabileceğiniz birkaç şey var. Doğru yediğinizden ve egzersiz yaptığınızdan emin olun, ancak dozajınızı aynı tutmalı ve hapı uygun şekilde kullanmalısınız. Kilo alımınızla ilgili endişeleriniz varsa doktorunuza danışmalısınız.